Eğitim Birliği Sendikası Edirne Şubesi, eğitim çalışanlarına yönelen ve ölümle sonuçlanan saldırılar sebebiyle basın açıklaması yaptı. Sendika üyeleri adına basın metnini okuyan Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Erdinç Dalgıç, eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı yasal düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Cuma günü iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini açıklayan Dalgıç, milletvekillerine öğretmenlerin sorunlarının çözüme kavuşturulmasında yardımcı olmaları konusunda çağrıda bulundu.
Dalgıç, “, Cuma günü iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Ve iş bırakma eylemimizle eş zamanlı olarak bir hafta sürecek dilekçe kampanyası başlatacağız. TBMM Başkanlığına verilmek üzere topladığımız imzaları yine bir basın açıklaması ile teslim edeceğiz. TBMM’de görev yapan milletvekillerimizin uğradığımız saldırılardan duyduğumuz üzüntüyü görmesini anlamasını ve sorunu çözmek üzere harekete geçmesini bekliyoruz.”dedi.
YAPILAN YANA KAR KALIYOR
Edirne’de, Eğitim Bir-Sen Edirne Şubesi son zamanlarda artan, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerine çözüm bulunması adına basın açıklamasında bulundu. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir okul müdürüne yapılan saldırının ardından basın açıklamasında bulunana Dalgıç, bu saldırı eylemlerini gerçekleştiren kişilerin yanına kar kaldığını söyledi. Saldırılara yönelik yasanın ve çözümün bulunmadığını belirten Dalgıç, öğretmenlerin kendilerine yönelik şiddet olayları ile anılır hale geldiğini vurguladı. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının toplumsal sorun haline geldiğini belirten Dalgıç; “Görülüyor ki eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmıştır. Maalesef yaygın bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Şiddet toplumun geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır değerlendirmesini yapmak haksız ve yanlış sayılmamalıdır. Bu şiddet eylemlerindeki artışta şiddete başvuran kişilerin yaptığım yanıma kar kalıyor inancının büyük rolü vardır. Eğitimciler olarak, daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, pedagojik yöntemler daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün bu yaramızı konu etmek mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalınmasıdır. Göz göre göre gelen sorunu, gözümüzün önünde duran soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucudur.” İfadelerini kullandı.
MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI
Dalgıç, eğitimcilerin çağrılarına sessiz kalınmamasını gerektiğini söyleyerek; “Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, failleri caydırıp cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasını sağlamak üzere bugün yaptığımız basın açıklamasının ardından, Cuma günü iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Ve iş bırakma eylemimizle eş zamanlı olarak bir hafta sürecek dilekçe kampanyası başlatacağız. TBMM Başkanlığına verilmek üzere topladığımız imzaları yine bir basın açıklaması ile teslim edeceğiz. TBMM’de görev yapan milletvekillerimizin uğradığımız saldırılardan duyduğumuz üzüntüyü görmesini anlamasını ve sorunu çözmek üzere harekete geçmesini bekliyoruz. Tercümanı ve temsilcisi olduğumuz eğitimcilerin çağrılarına artık sessiz kalınmamasını gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için TBMM’yi harekete geçmeye davet ediyoruz.”sözlerini söyledi.
Devletin caydırıcı yasal zemini hazırlaması gerektiğine dikkat çeken Dalgıç “Uluslararası hukuk ve anayasada ifadesini bulan yaşam hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari koşulları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz.
Bu doğrultuda eğitim çalışanlarına karşı eğitim öğretim kamu hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir.”dedi.(Haber: Mehmet Efecan HIDIROĞLU)