Müdür Kıyıcı,2010 yılında Bulgaristan ın Haskova kentine bağlı dedesinin köyüne gittiğinde, köyde bulunan müzenin çok hoşuna gittiğini, Budakdoğanca köyüne geldiğine herkesin müze fikrine çok olumlu baktığını söyledi. Kıyıcı, Müzenin oluşması için köy halkını destek verdiğini belirtti.
Müdür Necmettin Kıyıcı, Budakdoğanca köyü muhtarı Ayhan Kıyıcı öncülüğünde ve köy sakinlerinin bir araya gelmesi sonucunda 2013 yılında “Muallim Ahmet Boztuna Kültür Evi” min kuruldugunu kaydetti. Köy sakinleri evlerinde kullanmadıkları eşyaları getirerek müzeye katkı sağladılar. Eşyalarını müzeye getirenlerin ismi eşyaların altına yazıldı. Köy sakinlerinden İlhan Alptekin, 93 yaşında vefat eden annesinden kalma çeyiz sandığını müzeye bağışladığını ifade etti. Alptekin, kültür evinde başta annesi olmak üzere köyde 70-80 yıl önce yaşayan ailelerin tarım aletlerinden kıyafetlere kadar çok miktarda eşyayı bağışladıklarını söyledi.
Müze’de eski eşyalar savaşta kullanılan kılıçlar, eski kıyafetler yer alıyor. Vatandaşların müzeye ilgisi devam gözleniyor.
Müdür Kıyıcı, “Trakya’da benim bildiğim kadarıyla 2 tane köyde müze var. Bunlardan biri bizim köy diğeride Kırklareli nin Pınarhisar ilçesine bağlı Poyralı köyünde. O çok daha güze bir müze. Oradaki eşyaların hepsi bizim müzemizde de var. Onlarınki çok daha detaylı çok daha geniş alan çok güzel sergilemişler. Dizaynını çok güzel yapmışlar. Müzeyi oluştururken onlardan da fikir aldık” dedi.
Müzeye sonraki nesillerinde sahip çıkması gerektiğini ifade eden Kıyıcı, “Amacımız köyde kullanılan eşyaları tarım aleti olsun ev aleti olsun, giyim kuşam olsun gelecek kuşaklara aktarmak, koruyabildiğimiz sürece korumak. Müzeyi buradaki eşyaları korumak, bakımını yapmak. Amacımız, gelecek kuşaklar görsün. 40-50 yıl yaşatabilirsek müzemizi ne mutlu bize. Oradaki malzemelerin bakımı için bizden sonrakilerinde sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.
Kıyıcı, Müzeye gelenlerin fotoğraflarında çok ilgisini çektiğini,burada dedesinin, nenelerinin fotoğraflarını gördüğü zaman değişik duygular içerisinde olduğunu belirtti.
Sergi alanın dar olduğunu belirten Kıyıcı, “Yerimiz dar. Sergi alanımız çok geniş değil. İleride büyür ama her şey maliyete dayanıyor. Aslında ilkokul binamızda düşünmüştük. İlkokul binamız yıkıldı. Yıkılmaya bilinirdi ama okulu onarmak gerekirdi. Restore içinde çok büyük maliyet gerekiyordu. Köyümüzde öyle bir bütçe olmadığı için onu başaramadık. Müzemizi ilk okul binamızda yapmış olsaydık orada iki tane sınıf vardı idare odaları vardı o zaman daha güzel olurdu. O zaman malzemeleri daha geniş yere yayardık. Şu anda sıkışık bir düzen yaptık mecburen. Yine de güzel bir müze.” şeklinde konuştu.
‘KÖYLÜ HALKIMIZDA ÇOK BÜYÜK BİR DESTEK ALDIK”
Köy muhtarı Ayhan Kıyıcı da köy halkının müze fikrine olumlu baktığını ifade ederek, “Eşyaları Vatandaşlardan, köyümüzden topladık. Vatandaşlarımıza köyümüze duyuru yaptık. Onlarda sağ olsunlar sahip çıktılar. Getirdiler eşyalarını, getirenlerin ismini yazdık. Kimin tarafından bağış yapıldığını yazdık. Kimi eseri biz köyde gezdik eski evleri ahırları depoları gezdik, saçak altlarında malzemeler bulduk. Yıkılan evlerin içerisinde malzemeler bulduk. Oradan aldığımız eserleri de kimin evinde bulduysak onun ismini oraya yazdık. Köylü halkımızda çok büyük bir destek alık.” Şeklinde konuştu.
Köydeki eşyaları koruma altına aldıklarını diğer köylerde örnek olmasını istediğini belirten Muhtar Kıyıcı, “Bu tür eşyaların korunması güzel olur. Her köyde bu tarz eşyalar var her köyde bu tarz şeyler yapılır. Eşyalar değerlendirilerek hem koruna altına alınmış olur hem de evlerde zaten sağda solda çürümeye terk ediliyor özellikle ahşap olan malzemeler. Onun için onları kapalı bir alana alıp muhafaza altına almak veya koruyabildiğimiz yere kadar korumak güzel bir şey. İnşallah diğer köylerde bundan özenirler ve kendi köylerinde de böyle bir alan oluştururlar.” diye konuştu.
Kıyıcı, “Müze olması köyün tanıtımına da bir katkı oluyor. Köyümüz biraz daha merkezi bir köy olsa, biraz daha büyük bir köy olsa daha çok görünür olacak. Köyümüz çok ufak olduğu için eskisi gibi pek yaşayanda kalmadı. Köyde bir hareket yok. Daha yakın bir yerlerde olsa geçiş güzergahlarında olsa daha fazla görülecek. Bizim köyümüz Edirne’nin en son köyü sınır köyü” şeklinde konuştu.(Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)
Müdür Necmettin Kıyıcı, Budakdoğanca köyü muhtarı Ayhan Kıyıcı öncülüğünde ve köy sakinlerinin bir araya gelmesi sonucunda 2013 yılında “Muallim Ahmet Boztuna Kültür Evi” min kuruldugunu kaydetti. Köy sakinleri evlerinde kullanmadıkları eşyaları getirerek müzeye katkı sağladılar. Eşyalarını müzeye getirenlerin ismi eşyaların altına yazıldı. Köy sakinlerinden İlhan Alptekin, 93 yaşında vefat eden annesinden kalma çeyiz sandığını müzeye bağışladığını ifade etti. Alptekin, kültür evinde başta annesi olmak üzere köyde 70-80 yıl önce yaşayan ailelerin tarım aletlerinden kıyafetlere kadar çok miktarda eşyayı bağışladıklarını söyledi.
Müze’de eski eşyalar savaşta kullanılan kılıçlar, eski kıyafetler yer alıyor. Vatandaşların müzeye ilgisi devam gözleniyor.
Müdür Kıyıcı, “Trakya’da benim bildiğim kadarıyla 2 tane köyde müze var. Bunlardan biri bizim köy diğeride Kırklareli nin Pınarhisar ilçesine bağlı Poyralı köyünde. O çok daha güze bir müze. Oradaki eşyaların hepsi bizim müzemizde de var. Onlarınki çok daha detaylı çok daha geniş alan çok güzel sergilemişler. Dizaynını çok güzel yapmışlar. Müzeyi oluştururken onlardan da fikir aldık” dedi.
Müzeye sonraki nesillerinde sahip çıkması gerektiğini ifade eden Kıyıcı, “Amacımız köyde kullanılan eşyaları tarım aleti olsun ev aleti olsun, giyim kuşam olsun gelecek kuşaklara aktarmak, koruyabildiğimiz sürece korumak. Müzeyi buradaki eşyaları korumak, bakımını yapmak. Amacımız, gelecek kuşaklar görsün. 40-50 yıl yaşatabilirsek müzemizi ne mutlu bize. Oradaki malzemelerin bakımı için bizden sonrakilerinde sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.
Kıyıcı, Müzeye gelenlerin fotoğraflarında çok ilgisini çektiğini,burada dedesinin, nenelerinin fotoğraflarını gördüğü zaman değişik duygular içerisinde olduğunu belirtti.
Sergi alanın dar olduğunu belirten Kıyıcı, “Yerimiz dar. Sergi alanımız çok geniş değil. İleride büyür ama her şey maliyete dayanıyor. Aslında ilkokul binamızda düşünmüştük. İlkokul binamız yıkıldı. Yıkılmaya bilinirdi ama okulu onarmak gerekirdi. Restore içinde çok büyük maliyet gerekiyordu. Köyümüzde öyle bir bütçe olmadığı için onu başaramadık. Müzemizi ilk okul binamızda yapmış olsaydık orada iki tane sınıf vardı idare odaları vardı o zaman daha güzel olurdu. O zaman malzemeleri daha geniş yere yayardık. Şu anda sıkışık bir düzen yaptık mecburen. Yine de güzel bir müze.” şeklinde konuştu.
‘KÖYLÜ HALKIMIZDA ÇOK BÜYÜK BİR DESTEK ALDIK”
Köy muhtarı Ayhan Kıyıcı da köy halkının müze fikrine olumlu baktığını ifade ederek, “Eşyaları Vatandaşlardan, köyümüzden topladık. Vatandaşlarımıza köyümüze duyuru yaptık. Onlarda sağ olsunlar sahip çıktılar. Getirdiler eşyalarını, getirenlerin ismini yazdık. Kimin tarafından bağış yapıldığını yazdık. Kimi eseri biz köyde gezdik eski evleri ahırları depoları gezdik, saçak altlarında malzemeler bulduk. Yıkılan evlerin içerisinde malzemeler bulduk. Oradan aldığımız eserleri de kimin evinde bulduysak onun ismini oraya yazdık. Köylü halkımızda çok büyük bir destek alık.” Şeklinde konuştu.
Köydeki eşyaları koruma altına aldıklarını diğer köylerde örnek olmasını istediğini belirten Muhtar Kıyıcı, “Bu tür eşyaların korunması güzel olur. Her köyde bu tarz eşyalar var her köyde bu tarz şeyler yapılır. Eşyalar değerlendirilerek hem koruna altına alınmış olur hem de evlerde zaten sağda solda çürümeye terk ediliyor özellikle ahşap olan malzemeler. Onun için onları kapalı bir alana alıp muhafaza altına almak veya koruyabildiğimiz yere kadar korumak güzel bir şey. İnşallah diğer köylerde bundan özenirler ve kendi köylerinde de böyle bir alan oluştururlar.” diye konuştu.
Kıyıcı, “Müze olması köyün tanıtımına da bir katkı oluyor. Köyümüz biraz daha merkezi bir köy olsa, biraz daha büyük bir köy olsa daha çok görünür olacak. Köyümüz çok ufak olduğu için eskisi gibi pek yaşayanda kalmadı. Köyde bir hareket yok. Daha yakın bir yerlerde olsa geçiş güzergahlarında olsa daha fazla görülecek. Bizim köyümüz Edirne’nin en son köyü sınır köyü” şeklinde konuştu.(Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)
Sevgili Alp Togan Bolu'ya, müzemizi haber yaptığı ve ilgi gösterdiği için köyümüz adına teşekkür ederiz..