Edirne Olgunlaşma Enstitüsünde Mis Sabun Usta öğreticisi Hasan Yel, Ülke geneline yayılan mis meyve sabunculuğunun Edirne’den yayıldığını belirterek, Tarihte 1688 yıllarından günümüze gelen Edirne sabunculuğunun Cumhuriyet dönemiyle meyve sabunu olarak yine Edirne’den çıktığını söyledi. Yel, Mis Sabun olarak yapılan meyve sabunlarında ülke geneline buradan yaygınlaştığını ve her yerde Edirne’nin adı kullanılarak yapılması gereken bir ürün olduğuna dikkat çekti. Edirne’ye özgü bir el sanatları olarak günümüzde de yaşatılmaya çalışılan mis meyve sabunları Edirne’de Olgunlaşma Enstitüsü tarafından yaşatılarak, sipariş üzerine satışı da yapılıyor. Enstitü kapsamında öğrencilere mis meyve sabunu eğitimleri verildiği belirtildi.
Deveci Han’da bulunan Olgunlaşma Enstitüsü Atölyelerinde Mis Sabun Usta Öğreticisi Hasan Yel, Mis Meyve sabunu yapımından bahsederek, “sabunu rendeleyip suyla yoğuruyoruz. Arzuya göre meyve yağları, kokular da katılabilir. Ama bunun asıl ismi Misk-i Amber denilen doğal bir madde. İsmi oradan gelir. Yoğurup hamuru bekletiyoruz. Bekledikten sonra bezelere ayırıp şekil veriyoruz.” Dedi.
SABUNU TARİHİNDE EDİRNE’NİN YERİ ÖNEMLİ
Edirne’de sabunculuğun tarihi 1688’e kadar gittiğini kaydeden Yel. “Enderûn-ı Hümâyûn, Has Oda ağaları için Edirne’de getirilen sabunların taşıma ücreti ödenti evrakları’ der. Devlet, Osmanlı arşivlerinde. 1826’larda yine Filibe ilinde yapılan sabunların Edirne’den getirilen bir ekip tarafından kontrol edildiği mahkeme kararıyla yapımına son verildiği, yani Edirne sabunculukta önemli merkez olmuş tarih boyunca. Edirne’den farklı illere kontrole gidiyorlar. Yine 1826’da kutularla mis sabunun Edirne’den saraya gittiği Enderûn-ı Hümâyûn, yani saray mektebi 1909’da Fukara Perver Türk Cemiyeti için yapılan sabunların parasının fukaralara paylaştırıldığına dair bir belge mevcut. Cumhuriyet dönemine geldiğimiz zaman 1937-39-42-43 yıllarında Arif Reşat Çamdere, meyve şeklinde yaptığı sabunlarla İzmir’de fuarda ödül alıyor. O döneme ait gazete fotoğrafları da mevcut. Lale devrinde yemiş odası diye Topkapı Sarayına meyve desenli tasarım yapılmış tavan ve duvarlara muhtemelen o döneme kadar gittiğine dair söylemler var.” Diye konuştu.
MİS MEYVE SABUNU EDİRNE’DE YAYILDI
Türkiye’nin bir çok yerine Edirne’den giderek yaygınlaştı. Mis Sabunun tasarımı her şeyi Edirne’den çıktı. Sabunun mucidi Edirne’dir. Mis Sabun olarak yapılan meyve sabunlarında ülke geneline buradan yaygınlaştı ve her yerde Edirne’nin adı kullanılarak yapılması gereken bir ürün olması gerekiyor. Gelecek nesillere de, üreterek, öğreterek aktarmaya devam edilen bir sanat Mis Sabun. Bizden sonrada devam edecek.”İfadelerine yer verdi.
“FARKIMIZ, DOĞAL MALZEMELERİ KULLANIYORUZ”
Mis Sabunun yapımını anlatan Yel, “Yoğurup hamuru bekletiyoruz. Bekledikten sonra bezelere ayırıp şekil veriyoruz. Bezeleri meyve şekli oluşturuyoruz. 3 hafta kuruma süresi var yağlı hamur olduğu için. Kuruduktan sonra bıçak, elle düzleme yapıyoruz. Ondan sonra gıda boyalarıyla üzerini boyuyoruz. Rendelenmiş su ve sabun karışımı ile cilası var onula cilalıyoruz, cilalanan sabunlar tele asılıp kurutuyoruz. Orijinal meyvelerin çekirdeklerini, saplarını batırılarak son halini almış oluyor. En son sepetleme tanzim aşaması var. Üzerini koruma amaçlı kaplıyoruz. Bu şekilde satışa hazır hale geliyor.
Bizim Olgunlaşma Enstitüsü olarak farkımız, doğal malzemeleri kullanıyoruz. Biz çok keyifle çalışıyoruz. Olgunlaşma Enstitümüzün adına çalışmaya devam ediyoruz.” Şeklinde konuştu. (Haber: Gülşah AK)