Edirne’de öğretmenler, İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan'ın, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için iş bırakma eylemi yaptı. Araç trafiğine kapalı olan Saraçlar caddesinde toplanan öğretmenler basın açıklaması yaparak şiddeti protesto etti. Caddede toplanan Eğitim iş ve Eğitim sen üyeleri öğretmenler, “Artık yeter, can korkusuyla çalışmak istemiyoruz, can güvenliğimiz sağlansın, gerekli tedbirler alınsın” diye haykırdı. Her iki sendika ortak bir basın açıklaması yaparak, öğretmenlerin değersizleştirildiği, mesleğin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçilerinin okullarda şiddetin hedefi olmaya devam ettiği belirtildi.
Ortak metni okuyan Eğitim Sen Edirne Şubesi Başkanı Ahmet Acet, önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan meslektaşlarının hayattan ve öğrencilerinden koparan, ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgili olduğunu söyledi.
Acet, açıklamanın devamında şunları söyledi;
“Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.
Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz;
Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor?
İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?
Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıyoruz.
Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır.
Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir.
Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır.
Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunların eseridir. Bunun için atılması gereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir.
Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.
Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.
Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır.
Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.
Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır.
Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.
Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.
İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.
Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!”
“ESAS PROBLEM YOZLAŞTIRILMIŞ EĞİTİM SİSTEMİDİR”
Öte yandan öğretmenlere yaptıkları eyleme katılarak destek veren Edirne Milletvekili CHP’li Ahmet Baran Yazgan ise gazetecilerin soru yöneltmesi üzerine; “Mutlaka şiddet yasası istiyoruz. CHP olarak da bunun yanında olacağız. Ağırlaştırılmış cezaların gelmesi için bunun takipçisi olacağız ama esas problem eğitimdir, yozlaştırılmış eğitim sistemidir. Yozlaştırılan eğitim sistemi yüzünden öğretmenlerin üzerindeki o saygı kalkanı kaybolmuş durumdadır. Toplamın saygısını kazanmayan ve bu saygıyı hissedemeyen öğretmen de hiçbir şekilde koruma altında değildir. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Ben de bir öğretmen çocuğu olarak, Cumhuriyetin yetiştirdiği öğretmenlerin evladı olarak, öğretmenlerin değerinin daha iyi anlaşılması için buraya katıldım.” Diye konuştu.
Eğitim sendikaları tarafından alınan karar doğrultusunda gerçekleştirilen protesto kapsamında, kentteki okullarda sendikalı öğretmenler derse girmedi. (Haber: Hasan BOYACIOĞLU)