Osmanlıdan günümüze uzanan lezzetler arasında yer alan Deva-i Misk Helvası (Güzel Kokulu Helva) Osmanlıya başkentlik yapan Edirne’nin adıyla tescillenerek dünyaya açılıyor.
Şekerleme ustası Arif Meriç, “Yaklaşık 20 yıldan beri fuarları, etkinlikleri gezerek Edirne’nin Deva-i Misk Helvasını tanıtmak için bütün dünyaya tattırmak istediklerini belirtti.
Meriç, “Aynı zamanda da bütün dünyanın duyması içinde elimizden gelen gayreti kilolar ile değil tonlarca Deva-i Misk Helvasını ücretsiz olarak dağıtımını yaptık. Onun haricinde bir de sütlü Deva-i Misk yaptım. Bunları herkese anlatmaya çalıştım. Bu anlatımlarımız tesadüf olmadığı için güzel bir anlam ifade etti. Ve 11 şehrin yöresel lezzetleri arasında serhat şehrimiz Edirne’de Deva-i Misk Helvası ile yerini aldı. Bende bir Edirneli olarak zaman zaman buradan sesleniyorum. Manisa mesir macununu tescillemişsiniz, bizim Deva-i misk’imiz ondan daha eski biz acaba bu Deva-i Misk’i hem bölgesel hem de dünya çapında yapamaz mıyız? Diye başta Edirne Valimiz Ekrem Canalp ve emeği geçen tüm yetkililerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Artık Osmanlı lezzeti olan Deva-i Misk tescillendi. Şimdi biz buradan haykırmak istiyoruz. Elimizdeki malzeme sıradan bir malzeme değil, bizim elimizdeki malzeme tarihi bir malzeme yani 30 sene, 50 sene, 100 senelik değil yaklaşık 500 yıllık bir tarihi olan şanlı ecdadımızın bize bıraktığı muhteşem ve şifa kaynağı Deva-i Misk’i artık inşallah hepimiz ikram edeceğiz hem de dünyaya tanıtacağız“ Dedi.
“DEVA-İ MİSK’İN İÇERİSİNDE NELER VAR?”
Şekerlemeci Arif Meriç, Deva-i Misk helvasının Osmanlıdan günümüze doğru yaşam hikâyesini anlattı.
Meriç, “Deva-i Misk’in içerisinde zencefil, tarçın, karanfil, udul kahr ve aklınıza gelecek olan tek tek saymaktan ziyade tatlı baharatlar ve birde misk denilen bir içeriği var. İçerisinde safran denilen bir hadise var. Bunların hepsi bir arada içerisine giriyor. Deva-i Misk Osmanlıca bir kelime acaba bu nereden geliyor diye baktığımızda padişahın ‘güzel şifa’ dediği ve niye bu kadar güzel kokuyor dediği şimdiki Türkçe ile koku dediğimiz o zamanın kelimesiyle misk deniliyor. Yani güzel kokulu helva demek. Ecdat bunu birleştirmiş bir araya adı da Deva-i Misk olmuş. Osmanlıdan günümüze kadar gelen bu lezzet halen devam etmektedir.” Şeklinde konuştu. (Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK)
Şekerleme ustası Arif Meriç, “Yaklaşık 20 yıldan beri fuarları, etkinlikleri gezerek Edirne’nin Deva-i Misk Helvasını tanıtmak için bütün dünyaya tattırmak istediklerini belirtti.
Meriç, “Aynı zamanda da bütün dünyanın duyması içinde elimizden gelen gayreti kilolar ile değil tonlarca Deva-i Misk Helvasını ücretsiz olarak dağıtımını yaptık. Onun haricinde bir de sütlü Deva-i Misk yaptım. Bunları herkese anlatmaya çalıştım. Bu anlatımlarımız tesadüf olmadığı için güzel bir anlam ifade etti. Ve 11 şehrin yöresel lezzetleri arasında serhat şehrimiz Edirne’de Deva-i Misk Helvası ile yerini aldı. Bende bir Edirneli olarak zaman zaman buradan sesleniyorum. Manisa mesir macununu tescillemişsiniz, bizim Deva-i misk’imiz ondan daha eski biz acaba bu Deva-i Misk’i hem bölgesel hem de dünya çapında yapamaz mıyız? Diye başta Edirne Valimiz Ekrem Canalp ve emeği geçen tüm yetkililerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Artık Osmanlı lezzeti olan Deva-i Misk tescillendi. Şimdi biz buradan haykırmak istiyoruz. Elimizdeki malzeme sıradan bir malzeme değil, bizim elimizdeki malzeme tarihi bir malzeme yani 30 sene, 50 sene, 100 senelik değil yaklaşık 500 yıllık bir tarihi olan şanlı ecdadımızın bize bıraktığı muhteşem ve şifa kaynağı Deva-i Misk’i artık inşallah hepimiz ikram edeceğiz hem de dünyaya tanıtacağız“ Dedi.
“DEVA-İ MİSK’İN İÇERİSİNDE NELER VAR?”
Şekerlemeci Arif Meriç, Deva-i Misk helvasının Osmanlıdan günümüze doğru yaşam hikâyesini anlattı.
Meriç, “Deva-i Misk’in içerisinde zencefil, tarçın, karanfil, udul kahr ve aklınıza gelecek olan tek tek saymaktan ziyade tatlı baharatlar ve birde misk denilen bir içeriği var. İçerisinde safran denilen bir hadise var. Bunların hepsi bir arada içerisine giriyor. Deva-i Misk Osmanlıca bir kelime acaba bu nereden geliyor diye baktığımızda padişahın ‘güzel şifa’ dediği ve niye bu kadar güzel kokuyor dediği şimdiki Türkçe ile koku dediğimiz o zamanın kelimesiyle misk deniliyor. Yani güzel kokulu helva demek. Ecdat bunu birleştirmiş bir araya adı da Deva-i Misk olmuş. Osmanlıdan günümüze kadar gelen bu lezzet halen devam etmektedir.” Şeklinde konuştu. (Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK)