Ülke gündeminin en önemli konularından birisi tarım ve hayvancılık sektöründeki sıkıntılar olduğunu söyleyen Demirkıran, üreticinin feryat ettiğini ve bu işi baştan aşağı ele alıp top yekûn bir tarımsal seferberliğin ilan edilme zamanı geldiğini söyledi.
Ülke nüfusunun beşte birinin tarım ve hayvancılık ile geçimini sağladığını kaydeden Demirkıran, “Bu sektörün sıkıntıları değişik zamanlarda konuşuluyor. Hükümet kanadı ise yaptığıdestek ve teşviklerin çitçinin ayakta kalmasına yetip yetmediğinin hesabını yapmıyor. Desteklerin nereye gittiğinin, ne getirip ne götürdüğünün muhasebesini yapmıyor. Yani bir planlama yok. Son noktaya ne ulaşıyor, ulaşırken nerelerden neler kırpılıyor? Sonunda üreticinin eline ne geçiyor? Verimlilik kriterleri belli değil. Bir kör dövüşüdür, gidiyor. Diğer taraftan çiftçi kuruluşları birçok ad altında kümelenmişler, çiftçinin, üreticinin sorunlarına çözüm üretecekler. Ama nerede?Pek çoğu bir istihdam merkezi, iş kapısı olmuş. Çiftçi, üretici bittiği zaman kesinti yapacak, aidat toplayacak bir kanal da kalmayacak. Artık bu işin sürdürülebilirliği günden güne zorlaşıyor. Çiftçinin üreticinin takati kesiliyor. Başlangıçta belki güzel niyetlerle ve hedeflerle kurulan bu kuruluşlar her geçen gün üreticimize yük olmaya doğru gidiyor. Yaptıkları sadece basit bir-iki kayıttan ibaret hükümetin tarımsal planlaması olmadığı için bu kuruluşlarda faydalı olamıyor. Tarım kredi dâhil tüm bu birlik ve kuruluşların yeniden ele alınması şarttır. Hükümete bundan sesleniyoruz; çiftçimiz, üreticimiz feryat ediyor. Bu işi baştan aşağı ele alıp top yekûn bir tarımsal seferberliğin ilan edilme zamanı geldi.Olan biteni seyretmek yerine sahaya girin, gereğini yapın. Çiftçimizin üretim yapmasının önündeki engelleri, zorlukları ortadan kaldırın.Bu işler seyrederek değil, pilavla pişerek çözülür” dedi. (Haber Merkezi)
Ülke nüfusunun beşte birinin tarım ve hayvancılık ile geçimini sağladığını kaydeden Demirkıran, “Bu sektörün sıkıntıları değişik zamanlarda konuşuluyor. Hükümet kanadı ise yaptığıdestek ve teşviklerin çitçinin ayakta kalmasına yetip yetmediğinin hesabını yapmıyor. Desteklerin nereye gittiğinin, ne getirip ne götürdüğünün muhasebesini yapmıyor. Yani bir planlama yok. Son noktaya ne ulaşıyor, ulaşırken nerelerden neler kırpılıyor? Sonunda üreticinin eline ne geçiyor? Verimlilik kriterleri belli değil. Bir kör dövüşüdür, gidiyor. Diğer taraftan çiftçi kuruluşları birçok ad altında kümelenmişler, çiftçinin, üreticinin sorunlarına çözüm üretecekler. Ama nerede?Pek çoğu bir istihdam merkezi, iş kapısı olmuş. Çiftçi, üretici bittiği zaman kesinti yapacak, aidat toplayacak bir kanal da kalmayacak. Artık bu işin sürdürülebilirliği günden güne zorlaşıyor. Çiftçinin üreticinin takati kesiliyor. Başlangıçta belki güzel niyetlerle ve hedeflerle kurulan bu kuruluşlar her geçen gün üreticimize yük olmaya doğru gidiyor. Yaptıkları sadece basit bir-iki kayıttan ibaret hükümetin tarımsal planlaması olmadığı için bu kuruluşlarda faydalı olamıyor. Tarım kredi dâhil tüm bu birlik ve kuruluşların yeniden ele alınması şarttır. Hükümete bundan sesleniyoruz; çiftçimiz, üreticimiz feryat ediyor. Bu işi baştan aşağı ele alıp top yekûn bir tarımsal seferberliğin ilan edilme zamanı geldi.Olan biteni seyretmek yerine sahaya girin, gereğini yapın. Çiftçimizin üretim yapmasının önündeki engelleri, zorlukları ortadan kaldırın.Bu işler seyrederek değil, pilavla pişerek çözülür” dedi. (Haber Merkezi)