Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Av. Nebahat Çavuş, geçtiğimiz gün İstanbul’da yaşanan 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunulmasına yönelik açıklama yaptı. “Kahrolduk” diyen Çavuş,
“İstanbul Küçükçekmece Kanarya mahallesinde 5 yaşındaki bir kız çocuğuna kimliği bilinmeyen kişi yada kişilerce cinsel istismarda bulunulduğunu öğrendik ve hepimiz bir kere daha kahrolduk.
Edirne Çocuk hakları Derneği üyesi avukatlar, İstanbul Barosundaki avukatlarla iletişim kurarak bilgi edinmeye çalıştı. İstanbul Barosu başkan yardımcısı eşliğinde ilgili C.Savcısı ile görüşen Çocuk Hakları Merkezi avukatları; çocuğun yoğun bakımda olmadığını, tedavisinin yapılarak önceki akşam taburcu olduğu müjdesini verince bir nebze de olsa rahatladık. C.Savcılığının soruşturmada çocuğun üstün yararı ve korunması için gizlilik kararı alındığı bilgisini aldık” dedi
“EBEVEYNLERİN ÇOK DİKKATLİ OLMASI GEREK”
Çavuş büyüklerin çocukların sesi olmasını gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Çocuklar ses çıkaramayabilir. Biz büyükler onların sesi güvencesi olmalıyız.Çocukların karşılaştığı cinsel istismar olayları, dokunma davranışlarıyla olabildiği gibi çocuğun bedenini seyretme, teşhir, ya da çocuğa uygun olmayan görüntü izletilerek gerçekleştirilebilir. İstismarcı çoğu zaman fiziksel güç kullanmadan hile, kandırma, korkutma yöntemlerini kullanabilir yada çocuğa hediyeler alma ya da çocuğun seveceği aktivitelerle istismarcıya bağlanmasını ve güvenmesini sağlayarak amacını gerçekleştirebilir. İstismara uğrayan çocuklar, kendisine inanılmayacağı, evden yada bulunduğu ortamdan ötekileştirilerek uzaklaştırılacağı, yaşadıkları istismarın kendi suçu olduğu endişesi, utanç duygusu, istismarcının tehdit ve şantajları nedeniyle sessiz kalabilir. Yine ensest gibi olaylarda istismarcının sevdiği yakını olması nedeniyle kendisine zarar verebileceğini kabul edemediği için istismar ortaya çıkamayabilir. Konuşma becerisi gelişememiş ufak çocuklar ile zihinsel engelleri nedeniyle yaşadığı istismarı anlatamayan veya anlayamayan çocukların yaşadıkları cinsel istismarı anlatabilmeleri mümkün değildir. Ebeveynlerin çok dikkatli olması, çocuklarının bedenlerindeki değişimleri fark edebilmesi halinde istismar olayı ortaya çıkabilir.
“ÇOĞU İSTİSMAR GİZLENİYOR”
Çocukların karşılaştığı cinsel istismarın büyük kısmının gizli kaldığını ifade eden Çavuş, “Adalet Bakanlığının 2017 Adli Sicil İstatistiklerine göre 2010-2017 yılları arasında çocukların cinsel istismarı suçundan açılan dava toplam 134 bin 960. Cinsel istismar olayları 2014 yılına kadar artarken 2015 ve 2016 yıllarında azalmış, 2017 yılında artarak 16.348 e çıkmıştır. Adalet Bakanlığı’nın verileri yargıya intikal eden olayları kapsamaktadır. Aile baskısı, korku ve güvenlik endişeleri gibi kaygılar nedeniyle cinsel istismar olayları yargıya taşınmayarak gizli kaldığından bu rakamlar gerçeği yansıtmaktan uzaktır” dedi.
“ÇOCUKLARI KORUMAK DEVLETİN VE TOPLUMUN GÖREVİ”
Çocukları istismardan korumanın devletin, ve tüm toplumun göreviolduğunun altını çizen Çavuş, “Çocuğa karşı cinsel sömürü ve istismar toplumun her kesimindeki çocukların fiziksel, ruhsal, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine zarar vermektedir. Çocukların hayatlarında onarılması güç travmalar yaratan cinsel istismar olayları toplumun sosyal yapısını sarstığı gibi adalete ve devlet sistemine güveni de sarsmaktadır. Türkiye, Avrupa Konseyi Çocuğun cinsel Sömürü ve İstismardan Korunması Sözleşmesi ile Yasal mevzuatta değişiklikler yapmayı, tedbirler almayı,önleyici eğitimler yapmayı, cinsel istismarla karşılaşan çocukları korumak ve desteklemeyi taahhüt etmiştir.
Çocukların cinsel istismardan korunabilmesi için başta çocuk, aile ve öğretmenlerin eğitilmesine önem verilmeli; erken yaştan itibaren farkındalık eğitimleri verilmelidir. Toplumsal bilinç düzeyinin yükseltilmesi için devlet ve STK lar işbirliği yapmalıdır. Çocuklara kendilerini korumalarının öğretilmesi, ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklara daha dikkatli, özenli yaklaşımlarıyla cinsel istismar olaylarının büyük bir kısmı önlenebilir.Devlet ve toplum olarak hedefimiz çocuklarımızı cinsel istismara karşı korumak; cinsel istismar meydana gelmişse hedefimiz faillerin en yüksek cezayı almasından önce bu süreçten bu çocukların en az zararla çıkmasını sağlamak olmalıdır. ( Haber Merkezi)
“İstanbul Küçükçekmece Kanarya mahallesinde 5 yaşındaki bir kız çocuğuna kimliği bilinmeyen kişi yada kişilerce cinsel istismarda bulunulduğunu öğrendik ve hepimiz bir kere daha kahrolduk.
Edirne Çocuk hakları Derneği üyesi avukatlar, İstanbul Barosundaki avukatlarla iletişim kurarak bilgi edinmeye çalıştı. İstanbul Barosu başkan yardımcısı eşliğinde ilgili C.Savcısı ile görüşen Çocuk Hakları Merkezi avukatları; çocuğun yoğun bakımda olmadığını, tedavisinin yapılarak önceki akşam taburcu olduğu müjdesini verince bir nebze de olsa rahatladık. C.Savcılığının soruşturmada çocuğun üstün yararı ve korunması için gizlilik kararı alındığı bilgisini aldık” dedi
“EBEVEYNLERİN ÇOK DİKKATLİ OLMASI GEREK”
Çavuş büyüklerin çocukların sesi olmasını gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Çocuklar ses çıkaramayabilir. Biz büyükler onların sesi güvencesi olmalıyız.Çocukların karşılaştığı cinsel istismar olayları, dokunma davranışlarıyla olabildiği gibi çocuğun bedenini seyretme, teşhir, ya da çocuğa uygun olmayan görüntü izletilerek gerçekleştirilebilir. İstismarcı çoğu zaman fiziksel güç kullanmadan hile, kandırma, korkutma yöntemlerini kullanabilir yada çocuğa hediyeler alma ya da çocuğun seveceği aktivitelerle istismarcıya bağlanmasını ve güvenmesini sağlayarak amacını gerçekleştirebilir. İstismara uğrayan çocuklar, kendisine inanılmayacağı, evden yada bulunduğu ortamdan ötekileştirilerek uzaklaştırılacağı, yaşadıkları istismarın kendi suçu olduğu endişesi, utanç duygusu, istismarcının tehdit ve şantajları nedeniyle sessiz kalabilir. Yine ensest gibi olaylarda istismarcının sevdiği yakını olması nedeniyle kendisine zarar verebileceğini kabul edemediği için istismar ortaya çıkamayabilir. Konuşma becerisi gelişememiş ufak çocuklar ile zihinsel engelleri nedeniyle yaşadığı istismarı anlatamayan veya anlayamayan çocukların yaşadıkları cinsel istismarı anlatabilmeleri mümkün değildir. Ebeveynlerin çok dikkatli olması, çocuklarının bedenlerindeki değişimleri fark edebilmesi halinde istismar olayı ortaya çıkabilir.
“ÇOĞU İSTİSMAR GİZLENİYOR”
Çocukların karşılaştığı cinsel istismarın büyük kısmının gizli kaldığını ifade eden Çavuş, “Adalet Bakanlığının 2017 Adli Sicil İstatistiklerine göre 2010-2017 yılları arasında çocukların cinsel istismarı suçundan açılan dava toplam 134 bin 960. Cinsel istismar olayları 2014 yılına kadar artarken 2015 ve 2016 yıllarında azalmış, 2017 yılında artarak 16.348 e çıkmıştır. Adalet Bakanlığı’nın verileri yargıya intikal eden olayları kapsamaktadır. Aile baskısı, korku ve güvenlik endişeleri gibi kaygılar nedeniyle cinsel istismar olayları yargıya taşınmayarak gizli kaldığından bu rakamlar gerçeği yansıtmaktan uzaktır” dedi.
“ÇOCUKLARI KORUMAK DEVLETİN VE TOPLUMUN GÖREVİ”
Çocukları istismardan korumanın devletin, ve tüm toplumun göreviolduğunun altını çizen Çavuş, “Çocuğa karşı cinsel sömürü ve istismar toplumun her kesimindeki çocukların fiziksel, ruhsal, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine zarar vermektedir. Çocukların hayatlarında onarılması güç travmalar yaratan cinsel istismar olayları toplumun sosyal yapısını sarstığı gibi adalete ve devlet sistemine güveni de sarsmaktadır. Türkiye, Avrupa Konseyi Çocuğun cinsel Sömürü ve İstismardan Korunması Sözleşmesi ile Yasal mevzuatta değişiklikler yapmayı, tedbirler almayı,önleyici eğitimler yapmayı, cinsel istismarla karşılaşan çocukları korumak ve desteklemeyi taahhüt etmiştir.
Çocukların cinsel istismardan korunabilmesi için başta çocuk, aile ve öğretmenlerin eğitilmesine önem verilmeli; erken yaştan itibaren farkındalık eğitimleri verilmelidir. Toplumsal bilinç düzeyinin yükseltilmesi için devlet ve STK lar işbirliği yapmalıdır. Çocuklara kendilerini korumalarının öğretilmesi, ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklara daha dikkatli, özenli yaklaşımlarıyla cinsel istismar olaylarının büyük bir kısmı önlenebilir.Devlet ve toplum olarak hedefimiz çocuklarımızı cinsel istismara karşı korumak; cinsel istismar meydana gelmişse hedefimiz faillerin en yüksek cezayı almasından önce bu süreçten bu çocukların en az zararla çıkmasını sağlamak olmalıdır. ( Haber Merkezi)