Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK
Ziraat odasından ve diğer devlete ait olan tarım kuruluşlarından 2020 yılına 1 hafta kala bazı mesajlar aldıklarını belirten üretici Erdal Akgün, TC kimlik numaralarının sonu şu numara, bu numara olanlar şu tarihte diğerleri bu tarihte hububat desteklemeleri hesabına geçecek denildiğini söyledi. Bu durum karşısında desteklemelerin ödeneceğini beklediklerini belirten Akgün, “Yani insanlara umutlandırıp da yerine getirmemek kadar dünyada daha kötü bir şey yok. Bunlar bize bağış olarak verilen şeyler değil alın terimizin emeğimizin karşılığı bunlar yeni yılda da insanları umutlandırıp daha sonra umutsuzluğa sürüklediler. Keşke böyle şeyler kesinleştikten sonra açıklansa çünkü bizler de ona göre alışveriş yapıp bir yerlere söz veriyoruz. Gerçekten üreten insanlar bir kez daha büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Tekirdağ, Kırklareli çiftçisinin durumu böyle de Edirne çiftçisinin durumu başka türlü mü? yani Edirne’deki çiftçi ne zahmetleri çekiyorsa nelerden etkileniyorsa Kars’daki çiftçide Sinop ’taki çiftçide aynı sonuçta dertler problemler hepimizin içini acıtıyor. Bu şekilde devleti idare eden insanların yapmış olduğu açıklamalardan sonra ödenmemesi insanların birbirine verdiği sözlerin yerine getirilmemesine sebep oluyor. öyle bir şey olmalı ki belirlenen tarihte yağlı bitkiler desteğinin alınacağını bilememiz lazım. Buğdayla ilgili destekleri hangi tarihte alacağımızı bilmemiz lazım. Sanki bizim durumumuz çok iyiymiş gibi istedikleri zaman ödüyorlar. İşin özeti Suriyeliye var, Türk milletine yok. Ülkenin ekonomisini Suriyelilere kendi vatanına ihanet edenlere heba ettiler. Söyleyecek söz bulamıyoruz. Girdilerimizi her gün müthiş zam gelirken destekleri dahi ödeyemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. İlk destekler çıktığında rahmetli Bülent Ecevit döneminde bize bir tarih açıklandı saat dahi şaşmadı. O saatte gidip bankadan paramızı aldık” dedi.
‘HALEN GDO’LU ÜRÜN VAR’
GDO’lu Tohumun üretim ve satışının yasak olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığının deneme ve incelemeleri yapılarak satışa izin verilen belgeli tohumlarda GDO tespit ediliyor. Üretici Erdal Akgün, “GDO’lu mısır tohumu çeşitli ülkelerden geliyorsa bunlardan biz ekip, biçip hayvanlarımıza yem yapıyoruz. Sonuçta hayvanın etinden de sütünden de faydalanıyoruz. Bu işlerin ne kadar insan sağlığını tehdit ettiği de açıkça buradan ortaya çıkıyor” dedi.
Bakanlığın sertifikalı tohumunun bile GDO’lu çıkması tarımsal üretimde GDO tehlikesinin hangi boyutlarda olduğu konuşuluyor.
Çok uzun yıllardan beri GDO’lu tohumların ülke gündemini ve insan sağlığını tehdit eden bir durum olduğunu söyleyen Üretici Erdal Akgün, “Zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı bir zamanlar Ziraat Odası Genel Başkanlığı yapan Gökhan Günaydın tarafından müthiş bir mücadele verilerek ülkemize GDO’lu tohumların girdiğini yapılan incelemeler neticesinde bütün Türkiye şahit olmuştu. Onun iddiaları tekrardan gündeme geldi. İthal edilen pirinçlerde de GDO olduğunu ne yapıp ne edip bir türlü anlatamadı. Kimse dinlemedi. En son olarak Amerika’dan ithal edilen pirinçlerinde GDO’lu olduğu ortaya çıktı ve bütün sözleşmelerin hepsi de o zamanlar iptal olmuştu. Hatırlarsanız o zaman çektik fiyatlarında artış olmuştu. Ve üreticide bayram yapmıştı. Gerçekten çok önemli bir konu zamanında özellikle mısır ve pamukta GDO’lu tohumlukların ithal edildiğini biz biliyorduk. Bakanlıkta buna karşı çıkmıyordu. Benim şahsımın da İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonun da olduğum dönemde GDO’lu tohumlar ile ilgili detaylı bir çalışma yapmıştık. Ülkemize gelen GDO’lu ürünlerin hepsinin listesini çıkartmıştık. Yani bugün GDO’lu mısır tohumu çeşitli ülkelerden geliyorsa bunlardan biz ekip, biçip hayvanlarımıza yem yapıyoruz. Sonuçta hayvanın etinden de sütünden de faydalanıyoruz. Bu işlerin ne kadar insan sağlığını tehdit ettiği de açıkça buradan ortaya çıkıyor. Biz gerçekten karşıyız, insan sağlığından bahsediyoruz. Bunlar asla ve asla bizim ülkemize girmemeli. İthal edilmemeli. Maalesef ithalat çoğu zaman ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Ama bunu genetiği ile oynanmamış olan tohumların tercih edilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum” dedi.
Ziraat odasından ve diğer devlete ait olan tarım kuruluşlarından 2020 yılına 1 hafta kala bazı mesajlar aldıklarını belirten üretici Erdal Akgün, TC kimlik numaralarının sonu şu numara, bu numara olanlar şu tarihte diğerleri bu tarihte hububat desteklemeleri hesabına geçecek denildiğini söyledi. Bu durum karşısında desteklemelerin ödeneceğini beklediklerini belirten Akgün, “Yani insanlara umutlandırıp da yerine getirmemek kadar dünyada daha kötü bir şey yok. Bunlar bize bağış olarak verilen şeyler değil alın terimizin emeğimizin karşılığı bunlar yeni yılda da insanları umutlandırıp daha sonra umutsuzluğa sürüklediler. Keşke böyle şeyler kesinleştikten sonra açıklansa çünkü bizler de ona göre alışveriş yapıp bir yerlere söz veriyoruz. Gerçekten üreten insanlar bir kez daha büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Tekirdağ, Kırklareli çiftçisinin durumu böyle de Edirne çiftçisinin durumu başka türlü mü? yani Edirne’deki çiftçi ne zahmetleri çekiyorsa nelerden etkileniyorsa Kars’daki çiftçide Sinop ’taki çiftçide aynı sonuçta dertler problemler hepimizin içini acıtıyor. Bu şekilde devleti idare eden insanların yapmış olduğu açıklamalardan sonra ödenmemesi insanların birbirine verdiği sözlerin yerine getirilmemesine sebep oluyor. öyle bir şey olmalı ki belirlenen tarihte yağlı bitkiler desteğinin alınacağını bilememiz lazım. Buğdayla ilgili destekleri hangi tarihte alacağımızı bilmemiz lazım. Sanki bizim durumumuz çok iyiymiş gibi istedikleri zaman ödüyorlar. İşin özeti Suriyeliye var, Türk milletine yok. Ülkenin ekonomisini Suriyelilere kendi vatanına ihanet edenlere heba ettiler. Söyleyecek söz bulamıyoruz. Girdilerimizi her gün müthiş zam gelirken destekleri dahi ödeyemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. İlk destekler çıktığında rahmetli Bülent Ecevit döneminde bize bir tarih açıklandı saat dahi şaşmadı. O saatte gidip bankadan paramızı aldık” dedi.
‘HALEN GDO’LU ÜRÜN VAR’
GDO’lu Tohumun üretim ve satışının yasak olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığının deneme ve incelemeleri yapılarak satışa izin verilen belgeli tohumlarda GDO tespit ediliyor. Üretici Erdal Akgün, “GDO’lu mısır tohumu çeşitli ülkelerden geliyorsa bunlardan biz ekip, biçip hayvanlarımıza yem yapıyoruz. Sonuçta hayvanın etinden de sütünden de faydalanıyoruz. Bu işlerin ne kadar insan sağlığını tehdit ettiği de açıkça buradan ortaya çıkıyor” dedi.
Bakanlığın sertifikalı tohumunun bile GDO’lu çıkması tarımsal üretimde GDO tehlikesinin hangi boyutlarda olduğu konuşuluyor.
Çok uzun yıllardan beri GDO’lu tohumların ülke gündemini ve insan sağlığını tehdit eden bir durum olduğunu söyleyen Üretici Erdal Akgün, “Zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı bir zamanlar Ziraat Odası Genel Başkanlığı yapan Gökhan Günaydın tarafından müthiş bir mücadele verilerek ülkemize GDO’lu tohumların girdiğini yapılan incelemeler neticesinde bütün Türkiye şahit olmuştu. Onun iddiaları tekrardan gündeme geldi. İthal edilen pirinçlerde de GDO olduğunu ne yapıp ne edip bir türlü anlatamadı. Kimse dinlemedi. En son olarak Amerika’dan ithal edilen pirinçlerinde GDO’lu olduğu ortaya çıktı ve bütün sözleşmelerin hepsi de o zamanlar iptal olmuştu. Hatırlarsanız o zaman çektik fiyatlarında artış olmuştu. Ve üreticide bayram yapmıştı. Gerçekten çok önemli bir konu zamanında özellikle mısır ve pamukta GDO’lu tohumlukların ithal edildiğini biz biliyorduk. Bakanlıkta buna karşı çıkmıyordu. Benim şahsımın da İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonun da olduğum dönemde GDO’lu tohumlar ile ilgili detaylı bir çalışma yapmıştık. Ülkemize gelen GDO’lu ürünlerin hepsinin listesini çıkartmıştık. Yani bugün GDO’lu mısır tohumu çeşitli ülkelerden geliyorsa bunlardan biz ekip, biçip hayvanlarımıza yem yapıyoruz. Sonuçta hayvanın etinden de sütünden de faydalanıyoruz. Bu işlerin ne kadar insan sağlığını tehdit ettiği de açıkça buradan ortaya çıkıyor. Biz gerçekten karşıyız, insan sağlığından bahsediyoruz. Bunlar asla ve asla bizim ülkemize girmemeli. İthal edilmemeli. Maalesef ithalat çoğu zaman ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Ama bunu genetiği ile oynanmamış olan tohumların tercih edilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum” dedi.