Haber: Birol ÇAKAN
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, “ Edirne Merkez’de 60 bin dönüm ayçiçeği hastalıktan dolayı bozuldu. Trakya geneline baktığımızda da yaklaşık 170 bin dönüm ayçiçeği, köse hastalığından dolayı bozuldu. 170 bin dönüm arazi bozulup ekildikten sonra ayçiçeğinin çıktığı dönemde bu sefer de kurt kestiği için tekrar bozulan tarlalar oldu. Normal hastalıktan dolayı 170 bin derken, bunun üzerine tekrar kurttan dolayı da ikinciye tarlasını bozan üreticilerimiz oldu. Köse hastalığı ve ardından gelen kurtlarla beraber yaklaşık 200 bin dönüm arazinin bozulduğunun altını çizdi.
Buğday hasat dönemi geldi. Bu dönemde hala ayçiçeği ekmeye uğraştıklarını belirten Arabacı,” Bu dönemde ekilen ayçiçeği, şartlar ne kadar iyi gitse de verimde yüzde 40 kayıp olur düşüncesindeyim. Tabi güzel yağışların olması durumunda belki yine iyi verim alınabilir ancak erken dönemde ekilen ayçiçeğine benzemez. Bu kadar geç ekildikten sonra iyi verim alınması biraz güç. Ayçiçeği bozup tekrar ekildiğinde sadece 30 lira tohum masrafı var. Hazırlanması, işçiliği falan derken en az 50 lira gibi bir maliyet ortaya çıkıyor. Hastalıktan dolayı bozuldu, sonrasında bir de kurttan dolayı bozuldu. 100 lira maliyet ortaya çıkıyor. Zaten üreticinin dönümünden kazandığı 100-150 lira. Kazanılan para tamamen maliyete gidecek. Bu şartlarda, bu seneyi kurtarırsak iyi diyeceğiz şeklinde konuştu.
“BAKANLIK KÖSEYE DAYANIKLI OLMAYAN ÇEŞİTLERE ONAY VERMESİN”
Arabacı,”Köseye dayanıklı çeşitler üretiliyor. Ama bu köse hastalığı bölgemizde 6’ncı, 7’inci ırkıysa, bu 8’inci ırk gündeme geliyor. Bu sefer dayanıklı dediğimiz çeşitler, bir süre sonra yeni ırka karşı dayanıksız olabiliyor. Bunun için hep yeni yeni tohumlar üretiliyor. 4-5 yılda bir yeni tohumlar çıkıyor. Eski tohum belli bir süreden sonra bozuluyor. Dayanamayıp köse hastalığı yapmaya başlıyor. O yüzden dayanıklı çeşitler çıkıyor. Ama şuan genel olarak baktığınızda Trakya Bölgesinde bin 400 ton ayçiçeği tohumu satılmış. Bunun sadece 700 tonu köseye dayanıklı çeşit, 700 tonu da tek bir firma olarak değil birkaç firmaya ait dayanıksız çeşitler. Çünkü çiftçinin yerini boş bırakacak hali yok. Yani bin 400 ton köseye dayanıklı çeşit üretilemiyor. Bakanlığın köseye dayanıklı olmayan çeşitlere onay vermemesi, çiftçinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Firma yetkilileri dayanıklı çeşitlere ağırlık verirlerse çiftçinin mağdur olmaması adına daha iyi olacağını söyledi.
“TARSİM MÜDÜRÜ İLE DE GÖRÜŞMELER YAPTIK”
Arabacı,”Çiftçimiz hastalıktan dolayı sıkıntılar yaşıyor. Biz Ziraat Odası olarak hastalık yapan tohum firmasıyla görüşmelerimiz oldu. Çiftçilerimizin zararının giderilmesi anlamında neler yapabileceklerini sorduk. En azından tohum maliyetini karşılayın dedik. Fakat firma, ‘Biz toleranslı olduğunu zaten söylemiştik. Çuvalın üzerinde de toleranslı yazdığımız için herhangi bir zararı karşılamayacağız’ dediler. Bir kısmını karşılamalarını istedik, onu da kabul etmediler. TARSİM Müdürü ile de görüşmeler yaptık. Önümüzdeki yıllarda hastalığın sigorta kapsamı alanı içine alınması gerektiğini söyledim. Önümüzdeki yıllarda hastalık yaşanması durumunda TARSİM’in bunu göz önünde bulundurmasını talep ettik. Bu konuyla ilgili Edirne Merkez ve ilçe Ziraat Odası Başkanları olarak bir yazı yazdık. Bu yazıyı Ziraat Odaları Üst Birliği’ne, Tarım Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderdik. Bu tarz toleranslı çeşitlerin piyasaya sürülmemesi gerektiğini belirttik. Bakanlığın bu çeşitlere onay vermemesini talep ettik.”dedi
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, “ Edirne Merkez’de 60 bin dönüm ayçiçeği hastalıktan dolayı bozuldu. Trakya geneline baktığımızda da yaklaşık 170 bin dönüm ayçiçeği, köse hastalığından dolayı bozuldu. 170 bin dönüm arazi bozulup ekildikten sonra ayçiçeğinin çıktığı dönemde bu sefer de kurt kestiği için tekrar bozulan tarlalar oldu. Normal hastalıktan dolayı 170 bin derken, bunun üzerine tekrar kurttan dolayı da ikinciye tarlasını bozan üreticilerimiz oldu. Köse hastalığı ve ardından gelen kurtlarla beraber yaklaşık 200 bin dönüm arazinin bozulduğunun altını çizdi.
Buğday hasat dönemi geldi. Bu dönemde hala ayçiçeği ekmeye uğraştıklarını belirten Arabacı,” Bu dönemde ekilen ayçiçeği, şartlar ne kadar iyi gitse de verimde yüzde 40 kayıp olur düşüncesindeyim. Tabi güzel yağışların olması durumunda belki yine iyi verim alınabilir ancak erken dönemde ekilen ayçiçeğine benzemez. Bu kadar geç ekildikten sonra iyi verim alınması biraz güç. Ayçiçeği bozup tekrar ekildiğinde sadece 30 lira tohum masrafı var. Hazırlanması, işçiliği falan derken en az 50 lira gibi bir maliyet ortaya çıkıyor. Hastalıktan dolayı bozuldu, sonrasında bir de kurttan dolayı bozuldu. 100 lira maliyet ortaya çıkıyor. Zaten üreticinin dönümünden kazandığı 100-150 lira. Kazanılan para tamamen maliyete gidecek. Bu şartlarda, bu seneyi kurtarırsak iyi diyeceğiz şeklinde konuştu.
“BAKANLIK KÖSEYE DAYANIKLI OLMAYAN ÇEŞİTLERE ONAY VERMESİN”
Arabacı,”Köseye dayanıklı çeşitler üretiliyor. Ama bu köse hastalığı bölgemizde 6’ncı, 7’inci ırkıysa, bu 8’inci ırk gündeme geliyor. Bu sefer dayanıklı dediğimiz çeşitler, bir süre sonra yeni ırka karşı dayanıksız olabiliyor. Bunun için hep yeni yeni tohumlar üretiliyor. 4-5 yılda bir yeni tohumlar çıkıyor. Eski tohum belli bir süreden sonra bozuluyor. Dayanamayıp köse hastalığı yapmaya başlıyor. O yüzden dayanıklı çeşitler çıkıyor. Ama şuan genel olarak baktığınızda Trakya Bölgesinde bin 400 ton ayçiçeği tohumu satılmış. Bunun sadece 700 tonu köseye dayanıklı çeşit, 700 tonu da tek bir firma olarak değil birkaç firmaya ait dayanıksız çeşitler. Çünkü çiftçinin yerini boş bırakacak hali yok. Yani bin 400 ton köseye dayanıklı çeşit üretilemiyor. Bakanlığın köseye dayanıklı olmayan çeşitlere onay vermemesi, çiftçinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Firma yetkilileri dayanıklı çeşitlere ağırlık verirlerse çiftçinin mağdur olmaması adına daha iyi olacağını söyledi.
“TARSİM MÜDÜRÜ İLE DE GÖRÜŞMELER YAPTIK”
Arabacı,”Çiftçimiz hastalıktan dolayı sıkıntılar yaşıyor. Biz Ziraat Odası olarak hastalık yapan tohum firmasıyla görüşmelerimiz oldu. Çiftçilerimizin zararının giderilmesi anlamında neler yapabileceklerini sorduk. En azından tohum maliyetini karşılayın dedik. Fakat firma, ‘Biz toleranslı olduğunu zaten söylemiştik. Çuvalın üzerinde de toleranslı yazdığımız için herhangi bir zararı karşılamayacağız’ dediler. Bir kısmını karşılamalarını istedik, onu da kabul etmediler. TARSİM Müdürü ile de görüşmeler yaptık. Önümüzdeki yıllarda hastalığın sigorta kapsamı alanı içine alınması gerektiğini söyledim. Önümüzdeki yıllarda hastalık yaşanması durumunda TARSİM’in bunu göz önünde bulundurmasını talep ettik. Bu konuyla ilgili Edirne Merkez ve ilçe Ziraat Odası Başkanları olarak bir yazı yazdık. Bu yazıyı Ziraat Odaları Üst Birliği’ne, Tarım Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderdik. Bu tarz toleranslı çeşitlerin piyasaya sürülmemesi gerektiğini belirttik. Bakanlığın bu çeşitlere onay vermemesini talep ettik.”dedi