ADD Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, Amasya genelgesinin yıldönümünde yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Milli Mücadelemizin 102. yılında, Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ve anlatmak öncelikli görevimizdir. Bu bakımdan, ulusal geleceğimize sahip çıkmak için Büyük Atatürk’ün tarihî adımlarını yeniden canlandıracağız.
Amasya Genelgesi ile Türk Devrimini uygulama aşaması başlamıştır. Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir. İlk kez Millet Egemenliğine dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir. İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır. Türk Milleti, hem İstanbul'a hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağırılmıştır. Kurtarıcı olarak görülen padişah, hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşüncesi almıştır. Üstü kapalı olarak Heyet-i Temsiliyenin (Temsil Kurulu) oluşturulmasından bahsedilmiştir. Mustafa Kemal Paşa kendisine verilen 9. Ordu Müfettişliği yetkilerini aşmış, kendi sorumluluğunda olmayan batı bölgelerine de bir genelge yayınlamıştır. Direniş esasları ilk defa Amasya'da yazılı bir ilke haline getirilmiştir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır oluşumu sağlamlaşmıştır. İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiş olduğundan evrensel bir maddedir.
Amasya Genelgesi, Avrupalı devletlerin sömürgelerindeki mazlum uluslar için de bir örnek olmuştur. Müdafayi Hukuk Cemiyetlerini birleştirmek için Sivas'ta bir kongre toplama kararı alınmıştır. Ordunun terhis edilmemesi ve Erzurum'a gelen delegelerin doğrudan Sivas'a gelmeleri istenmiştir ve Amasya Genelgesi ile Kurtuluş mücadelesi resmen ilan edilmiştir.
Büyük Türk Milleti. Ulusal egemenliğimizin, demokratik Cumhuriyetimizin kuruluş rotası olan Amasya Genelgesi, 102. yıl önce olduğu gibi bugün de yol göstericimizdir. Ülkemiz, 102 yıl sonra siyasi iktidarın yanlış politikaları nedeniyle ne yazık ki aynı yere dönmüştür. Bugün de ‘Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.’ Bugün de hükümet aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Ve bizce bugün de ‘Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’
Amasya Genelgesi, mücadelemizin esası ve dayanağıdır. Mücadelemizin amacını, gerekçesini ve yöntemini belirtmektedir. Bunları anlamayan siyasi iktidar, yaşananları unutmuş görünmekte, her nedense ülkemizi yıkıma götüren Osmanlı hayranlığı ile hareket etmektedir. Sevr yanlıları, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’a tereddütsüz saldırmaktadır. Lazistan, Kürdistan, Rum Ortodoks Ekümenikliğinden söz edenler ortalıkta dolaşmaktadır. BOP ve GOP projelerinin taşeronları sinsice çalışmaktadır. Cumhuriyet Devrimi ile kazandığımız çağdaş değerler birer birer yok edilmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini silmeye çalışanlar, uydurma tarih yazanlar şimdi de Atatürk’ün yol arkadaşlarını hedef almaktadır.
Atatürkçü Düşünce Derneği; Büyük Önderimizin Amasya’da söylediği bu acıklı durum karşısında hemen bir örgüt kurmak ve yurdun her yanında çalışmalar yapmak, haklarımızı korumak zorunludur. Sözlerini görev kabul edenlerce kurulmuştur. Bu sorumlulukla çalışmaktadır.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’ün Amasya’da işaret ettiği ve kurulmasını istediği o çatı örgütüdür. Millî Mücadelenin kazanımlarını korumakta kararlı ve inançlı bir dava kuruluşudur. Bu sorumlulukla çalışmaktadır. Cumhuriyet Devrimi’ni başlatmak üzere yayınladığı Amasya Genelgesi’nin 102. yılında Büyük Atatürk’ü saygı ve tükenmez bağlılıkla anmaktayız. Devrim ve demokrasi şehitlerimizin bayrağını onurla taşımaktayız.
Büyük Türk Milleti. Egemenlik sarayın değil, milletimizindir. Bu sistem değişecektir. Parlamenter ve çoğulcu demokratik yönetim temel hedefimizdir. Gazi Meclis’e itibarını ve yetkilerini iade etmek önceliğimizdir. Güçler ayrılığı ilkesini mutlaka yaşama geçireceğiz. Saltanata ve hilafete özlem duyanlara izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet Devrimi ortak paydasında tüm Cumhuriyetçi güçlerin birlikteliğini sağlayacağız. Bölücülere, PKK, YPG, FETÖ’cülere, din tüccarlarına, iş birlikçi siyasilere fırsat vermeden mücadelemizi sürdüreceğiz Söz veriyoruz.” (Haber Merkezi)
“Milli Mücadelemizin 102. yılında, Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ve anlatmak öncelikli görevimizdir. Bu bakımdan, ulusal geleceğimize sahip çıkmak için Büyük Atatürk’ün tarihî adımlarını yeniden canlandıracağız.
Amasya Genelgesi ile Türk Devrimini uygulama aşaması başlamıştır. Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir. İlk kez Millet Egemenliğine dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir. İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır. Türk Milleti, hem İstanbul'a hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağırılmıştır. Kurtarıcı olarak görülen padişah, hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşüncesi almıştır. Üstü kapalı olarak Heyet-i Temsiliyenin (Temsil Kurulu) oluşturulmasından bahsedilmiştir. Mustafa Kemal Paşa kendisine verilen 9. Ordu Müfettişliği yetkilerini aşmış, kendi sorumluluğunda olmayan batı bölgelerine de bir genelge yayınlamıştır. Direniş esasları ilk defa Amasya'da yazılı bir ilke haline getirilmiştir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır oluşumu sağlamlaşmıştır. İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiş olduğundan evrensel bir maddedir.
Amasya Genelgesi, Avrupalı devletlerin sömürgelerindeki mazlum uluslar için de bir örnek olmuştur. Müdafayi Hukuk Cemiyetlerini birleştirmek için Sivas'ta bir kongre toplama kararı alınmıştır. Ordunun terhis edilmemesi ve Erzurum'a gelen delegelerin doğrudan Sivas'a gelmeleri istenmiştir ve Amasya Genelgesi ile Kurtuluş mücadelesi resmen ilan edilmiştir.
Büyük Türk Milleti. Ulusal egemenliğimizin, demokratik Cumhuriyetimizin kuruluş rotası olan Amasya Genelgesi, 102. yıl önce olduğu gibi bugün de yol göstericimizdir. Ülkemiz, 102 yıl sonra siyasi iktidarın yanlış politikaları nedeniyle ne yazık ki aynı yere dönmüştür. Bugün de ‘Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.’ Bugün de hükümet aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Ve bizce bugün de ‘Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’
Amasya Genelgesi, mücadelemizin esası ve dayanağıdır. Mücadelemizin amacını, gerekçesini ve yöntemini belirtmektedir. Bunları anlamayan siyasi iktidar, yaşananları unutmuş görünmekte, her nedense ülkemizi yıkıma götüren Osmanlı hayranlığı ile hareket etmektedir. Sevr yanlıları, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’a tereddütsüz saldırmaktadır. Lazistan, Kürdistan, Rum Ortodoks Ekümenikliğinden söz edenler ortalıkta dolaşmaktadır. BOP ve GOP projelerinin taşeronları sinsice çalışmaktadır. Cumhuriyet Devrimi ile kazandığımız çağdaş değerler birer birer yok edilmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini silmeye çalışanlar, uydurma tarih yazanlar şimdi de Atatürk’ün yol arkadaşlarını hedef almaktadır.
Atatürkçü Düşünce Derneği; Büyük Önderimizin Amasya’da söylediği bu acıklı durum karşısında hemen bir örgüt kurmak ve yurdun her yanında çalışmalar yapmak, haklarımızı korumak zorunludur. Sözlerini görev kabul edenlerce kurulmuştur. Bu sorumlulukla çalışmaktadır.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’ün Amasya’da işaret ettiği ve kurulmasını istediği o çatı örgütüdür. Millî Mücadelenin kazanımlarını korumakta kararlı ve inançlı bir dava kuruluşudur. Bu sorumlulukla çalışmaktadır. Cumhuriyet Devrimi’ni başlatmak üzere yayınladığı Amasya Genelgesi’nin 102. yılında Büyük Atatürk’ü saygı ve tükenmez bağlılıkla anmaktayız. Devrim ve demokrasi şehitlerimizin bayrağını onurla taşımaktayız.
Büyük Türk Milleti. Egemenlik sarayın değil, milletimizindir. Bu sistem değişecektir. Parlamenter ve çoğulcu demokratik yönetim temel hedefimizdir. Gazi Meclis’e itibarını ve yetkilerini iade etmek önceliğimizdir. Güçler ayrılığı ilkesini mutlaka yaşama geçireceğiz. Saltanata ve hilafete özlem duyanlara izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet Devrimi ortak paydasında tüm Cumhuriyetçi güçlerin birlikteliğini sağlayacağız. Bölücülere, PKK, YPG, FETÖ’cülere, din tüccarlarına, iş birlikçi siyasilere fırsat vermeden mücadelemizi sürdüreceğiz Söz veriyoruz.” (Haber Merkezi)