Alltunhan, şahısların ellerinde ışıklar ile otel odalarının zorladığını bu konu hakkında yetkililerin bir an önce harekete geçmesini talep etti. Altunhan, Saros sahilinde turistik tesislerinde jandarma ekipleri tarafından yapılan baskın hakkında Edirne merkede bulunan otelinde bir basın toplantısı düzenledi.
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Mustafa Altunhan, geçtiğimiz hafta Edirne’nin Keşan ilçesi Saros sahilinde turistik tesislerinde yılbaşı gecesi sivil kıyafetler ile kendini jandarma olarak tanıtarak ellerinde ışıklar ile odalarını zorladığını bu konu hakkında yetkililerin bir an önce harekete geçmesini talep etti.
Düzenlediği basın toplantısında sıkıntılarını anlatmak için yetkililere seslenen Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Mustafa Altunhan, “3 gün önce sosyal medya hesabımdan çektiğim sıkıntıları paylaştım. Belki konuyu karıştırabilirim ama burada kendimi anlatmak zorundayım. 2000 yılında Edirne’de bir operasyon oldu. Burada önemli iş adamları şimdiki ticaret odası başkanı dahil milletvekili adayımız da vardı aramızda hepimizi topladılar cezaevine koydular. Bizim cezaevinde neler çektiğimizi o iş adamı arkadaşlar açıklamasa da ben açıklıyorum. Neden açıklıyorum çünkü mağdur olan bizdik. Bir suçumuz yoktu. 6 – 7 ay tuttular sonra pardon bir suçunuz yok dediler. Biz de beraat ettik. O zamanlar cezaevine girdim. Duruşum sert, dik başlıyım, boyun eğmiyorum. Hiçbir çeteye haraç vermiyorum onlarla kavga ediyorum. Nasıl ayakta kalıyorum. Yüreğimle ayakta kalıyorum. Ama böyle davranırken güçlü dururken, arkanda başka bir güç var sanıyorlar. Yıl 2004 Kırkpınar Ağasıyım bu işlerle yakından uzaktan alakam yok. Bülent Alamut’un kardeşinin bir olayı oluyor. Jandarma yine bizi topluyor. Hadi bakalım cezaevine. 2 küsür sene cezaevinde kalıyorum. Ama cezaevine girmeden önce işkencede Edirne’de jandarma mensuplarının tamamından bahsetmiyorum. Kötü niyetli jandarma mensuplarından bahsediyorum. İşkencede kalbim durdu. Bunu kimse bilmiyor. Tıp fakültesine götürüyorlar ilk önce numara yapıyor diyorlar. Daha sonra beni devlet hastanesine götürüyorlar orada adam gidiyor diyip ilk müdahaleyi yapıyorlar. Daha sonra İstanbul’a Koşu yolu Kalp Damar hastanesine götürüyorlar. 4 tane kalp damarım değişiyor ama 4 tane kalp damarı değişen adamın ayağına yine zincir vuruyorlar. Hastanede beni sanki çok önemli bir suç örgütünün lideri gibi gösteriyorlar. Ben işadamıyım. Hastanede 4 gün kaldım sonra Bayrampaşa Cezaevine götürdüler. 2 yıl geçti devlet güvenlik mahkemesinde yargılandık. Allah adaleti başımızdan eksik etmesin. Orada da pardon dediler dışarıya çıktık. Bu dönem FETÖ’cülerin bir bahane bulup içeri attırdıkları dönem. Ben yeni Kırkpınar Ağasıyım diyorum kendi kendime ama baktım ki Kırkpınar Ağası kimmiş, paşalar, generaller, bir başladılar herkesi toplamaya ben dedim kendimi adam yerine koyuyormuşum.” Dedi.
“FETÖ’YE BİR GİDER YAPTIK”
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra aldığımız 12 otobüsü o kara gece unutulmasın diye siyah renge boyadığını FETÖ’ye gider yaptığını ve o günden sonra uğraşmaya başladıklarını belirtti.
Altunhan, “ Artık bu düzen değişmiştir bu tür haksızlıklara uğramayız. 2016 yılında kalkışma oldu biliyorsunuz. 12 tane otobüs aldık Bu otobüsleri o karanlık geceyi herkes hatırlasın diye siyah renge boyadık. FETÖ’ye bir gider yaptık. Ama sen misin onu yapan o günden sonra FETÖ’cüler kendileri bir şey yapamıyor ama bunların arkadaşları var. Gidiyorlar diyorlar ki Mustafa Altunhan kötü bir adam. Eğer ki şu Saros’da en az 50 kere Jandarma kolluk kuvvetiyle muhatap oldum. Dedim ki burada huzur arıyorum. Ben burada iş yapmıyorum. Anonim şirketlerim var, onların müdürleri ve yöneticileri var ben burada sadece sosyal medyada video çekiyorum. Keyif yapıyorum. En sonunda da gece yarısı bir olay oldu. Rutin bir kontrol olabilir ama benim evimin ve misafirlerimin kapısına kadar dayanıp içeriye ışık tutmaları, çocukların korkmaları gerçekten çok kötü. Herhangi bir arama karaları yok. Evlerimizin kapısını zorladılar. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız, milletvekilimizden yardım istedim. Çünkü bunun devletle hükümetle bir alakası yok. Bunu yapanlar provokatörler. Size şöyle ifade edeyim. 3 – 4 tane o bölgede mahkeme var. Şirketlerim var. Oradaki müdürleri kabul etmiyorlar illaki Mustafa Altunhan olacak. Ben bu bölgede yaşamaya çalışıyorum. Ben gizli kalmış bu FETÖ üyelerini ortaya çıkarmalarını istiyorum. Kimseye zarar vermesinler. Bunlar gerçek suçluları gizliyorlar. Sahte suçlu yaratmaya çalışıyorlar. Ben burada doğdum burada büyüdüm. Birisi çıksın ve ben Mustafa Altunhan’dan zarar gördüm desin. Ama ne zaman bir kadro değişse gidiyorlar ilk önce Mustafa Altunhan böyle, kötü bir adam diyorlar. Bu durumlardan mağdur olan insanlar var. Ben ülkemizi yöneten yöneticilerimizden dikkat etmelerini istiyorum. Söyleyeceğim çok şey var.” Dedi.
“O GECE NASILDI?”
Düzenlediği basın toplantısında yaşanan anları anlatan Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan şunları kaydetti; “ İlk önce yukarıda odalarda çocuklar var. Aileleri restoranda yemek yiyor. Daha sonra benim ikamet ettiğim yere yukarıya da geldiler. Bakayım dedim ışık tuttu. Açmadım kapıyı. Arkadan birisi aradı. Birisi sizin evin çevresinde dolaşıyor. Dedim ki bunlar bana bir kötülük yapacak demek ki. Sonra alt katta da şirketlerimizin genel müdürü var onun çığlığını duydum. Onun kapısına da gelmişler. Hemen aradım. Sakın kapıyı açma, sabah ola hayrola. Aradım dedim ki böyle bir olay yaşandı. Bana dediler ki jandarma geldi ama restorana geldi. Evin bulunduğu yerlere gelmedi dediler. Sivil kıyafetli olduklarını söylediler görenler. Sabah tüm misafirlerden özür diledim. Arkadan 3 tane jandarma kıyafetli arkadaşımız geldi. Akşam biz tutanak tuttuk ama tutanağı değiştireceğiz. Herkesin önünde tutulan tutanağı neden değiştiriyoruz. Onlar karakola gitmişler başka bir şey yazmışlar. Sabah getiriyorlar, bunu imzalayacağız. Şuan da kolluk kuvvetleri istedikleri adamlara ceza yazabilir. Bizi de biraz korkutmak lazım salgına karşı tedbirli olmak için. Dedim tutanağı bırakın. Akşam kim bizim evlerimize girmeye çalıştı onu bulun siz diye söyledim. Zaten cezadan korkmuyoruz. Çünkü yatan adam ceza yemez, çalışan adam ceza yer. Her şeyi doğru yapabileceğiz diye bir şey yok. Belki benim başıma gelen birçok kişinin başına geldi sineye çektiler, sineye çekilmemesi gerekiyor. Çünkü ben her zaman şeyi söylerim haklı adam çok güçlüdür. Hiçbir makama karşı bir şüphem yok. Hepsinde şerefli insanlar var elbet ama 5 parmağın 5’i de bir değil sonuçta. Bir çürük elma tüm kasadaki elmaları bozuyor.”
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan, gerçekleşen olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Altunhan, “Trakya Bölgesi’nde FETÖ konusunun üzerine gidilmiyor. Çünkü ben bunu dillendirdikten sonra bazı kişiler kendini belli ettiler. Keşan ilçesine taşımacılık yapan 4 aracı salgın nedeniyle arttırmak 10 araca çıkarmak istedik. Bunun içinde D4 belgesi almak istedik. Ama hala alamadık. Alt komisyondan onay geldi ama il komisyonundan izin gelmedi. Yayla sahilinde çöplüğü cennete çevirdik. Orman bakanlığından kiraladım orayı, orada verilen bir proje var onun dışına çıkamıyorum. Burada bana dava açtılar. Bakanlıktan onaylı projem var. Bu bakanlıktan onaylı projemdir. Dediler ki burada yanlış binalar yapıyorsun. Tespite geliyorlar 80 bin lira para verdim trambolin aldım çocuklar oynasın diye o trambolini 110 metre alana sahip çelikle inşa edilen binadır yazmışlar. Bu suç değil mi? Bunu da hakimlerimiz savcılarımız doğru zannedecek kendimizi nasıl anlatacağız.” Dedi. (Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK)
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Mustafa Altunhan, geçtiğimiz hafta Edirne’nin Keşan ilçesi Saros sahilinde turistik tesislerinde yılbaşı gecesi sivil kıyafetler ile kendini jandarma olarak tanıtarak ellerinde ışıklar ile odalarını zorladığını bu konu hakkında yetkililerin bir an önce harekete geçmesini talep etti.
Düzenlediği basın toplantısında sıkıntılarını anlatmak için yetkililere seslenen Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Mustafa Altunhan, “3 gün önce sosyal medya hesabımdan çektiğim sıkıntıları paylaştım. Belki konuyu karıştırabilirim ama burada kendimi anlatmak zorundayım. 2000 yılında Edirne’de bir operasyon oldu. Burada önemli iş adamları şimdiki ticaret odası başkanı dahil milletvekili adayımız da vardı aramızda hepimizi topladılar cezaevine koydular. Bizim cezaevinde neler çektiğimizi o iş adamı arkadaşlar açıklamasa da ben açıklıyorum. Neden açıklıyorum çünkü mağdur olan bizdik. Bir suçumuz yoktu. 6 – 7 ay tuttular sonra pardon bir suçunuz yok dediler. Biz de beraat ettik. O zamanlar cezaevine girdim. Duruşum sert, dik başlıyım, boyun eğmiyorum. Hiçbir çeteye haraç vermiyorum onlarla kavga ediyorum. Nasıl ayakta kalıyorum. Yüreğimle ayakta kalıyorum. Ama böyle davranırken güçlü dururken, arkanda başka bir güç var sanıyorlar. Yıl 2004 Kırkpınar Ağasıyım bu işlerle yakından uzaktan alakam yok. Bülent Alamut’un kardeşinin bir olayı oluyor. Jandarma yine bizi topluyor. Hadi bakalım cezaevine. 2 küsür sene cezaevinde kalıyorum. Ama cezaevine girmeden önce işkencede Edirne’de jandarma mensuplarının tamamından bahsetmiyorum. Kötü niyetli jandarma mensuplarından bahsediyorum. İşkencede kalbim durdu. Bunu kimse bilmiyor. Tıp fakültesine götürüyorlar ilk önce numara yapıyor diyorlar. Daha sonra beni devlet hastanesine götürüyorlar orada adam gidiyor diyip ilk müdahaleyi yapıyorlar. Daha sonra İstanbul’a Koşu yolu Kalp Damar hastanesine götürüyorlar. 4 tane kalp damarım değişiyor ama 4 tane kalp damarı değişen adamın ayağına yine zincir vuruyorlar. Hastanede beni sanki çok önemli bir suç örgütünün lideri gibi gösteriyorlar. Ben işadamıyım. Hastanede 4 gün kaldım sonra Bayrampaşa Cezaevine götürdüler. 2 yıl geçti devlet güvenlik mahkemesinde yargılandık. Allah adaleti başımızdan eksik etmesin. Orada da pardon dediler dışarıya çıktık. Bu dönem FETÖ’cülerin bir bahane bulup içeri attırdıkları dönem. Ben yeni Kırkpınar Ağasıyım diyorum kendi kendime ama baktım ki Kırkpınar Ağası kimmiş, paşalar, generaller, bir başladılar herkesi toplamaya ben dedim kendimi adam yerine koyuyormuşum.” Dedi.
“FETÖ’YE BİR GİDER YAPTIK”
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra aldığımız 12 otobüsü o kara gece unutulmasın diye siyah renge boyadığını FETÖ’ye gider yaptığını ve o günden sonra uğraşmaya başladıklarını belirtti.
Altunhan, “ Artık bu düzen değişmiştir bu tür haksızlıklara uğramayız. 2016 yılında kalkışma oldu biliyorsunuz. 12 tane otobüs aldık Bu otobüsleri o karanlık geceyi herkes hatırlasın diye siyah renge boyadık. FETÖ’ye bir gider yaptık. Ama sen misin onu yapan o günden sonra FETÖ’cüler kendileri bir şey yapamıyor ama bunların arkadaşları var. Gidiyorlar diyorlar ki Mustafa Altunhan kötü bir adam. Eğer ki şu Saros’da en az 50 kere Jandarma kolluk kuvvetiyle muhatap oldum. Dedim ki burada huzur arıyorum. Ben burada iş yapmıyorum. Anonim şirketlerim var, onların müdürleri ve yöneticileri var ben burada sadece sosyal medyada video çekiyorum. Keyif yapıyorum. En sonunda da gece yarısı bir olay oldu. Rutin bir kontrol olabilir ama benim evimin ve misafirlerimin kapısına kadar dayanıp içeriye ışık tutmaları, çocukların korkmaları gerçekten çok kötü. Herhangi bir arama karaları yok. Evlerimizin kapısını zorladılar. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız, milletvekilimizden yardım istedim. Çünkü bunun devletle hükümetle bir alakası yok. Bunu yapanlar provokatörler. Size şöyle ifade edeyim. 3 – 4 tane o bölgede mahkeme var. Şirketlerim var. Oradaki müdürleri kabul etmiyorlar illaki Mustafa Altunhan olacak. Ben bu bölgede yaşamaya çalışıyorum. Ben gizli kalmış bu FETÖ üyelerini ortaya çıkarmalarını istiyorum. Kimseye zarar vermesinler. Bunlar gerçek suçluları gizliyorlar. Sahte suçlu yaratmaya çalışıyorlar. Ben burada doğdum burada büyüdüm. Birisi çıksın ve ben Mustafa Altunhan’dan zarar gördüm desin. Ama ne zaman bir kadro değişse gidiyorlar ilk önce Mustafa Altunhan böyle, kötü bir adam diyorlar. Bu durumlardan mağdur olan insanlar var. Ben ülkemizi yöneten yöneticilerimizden dikkat etmelerini istiyorum. Söyleyeceğim çok şey var.” Dedi.
“O GECE NASILDI?”
Düzenlediği basın toplantısında yaşanan anları anlatan Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan şunları kaydetti; “ İlk önce yukarıda odalarda çocuklar var. Aileleri restoranda yemek yiyor. Daha sonra benim ikamet ettiğim yere yukarıya da geldiler. Bakayım dedim ışık tuttu. Açmadım kapıyı. Arkadan birisi aradı. Birisi sizin evin çevresinde dolaşıyor. Dedim ki bunlar bana bir kötülük yapacak demek ki. Sonra alt katta da şirketlerimizin genel müdürü var onun çığlığını duydum. Onun kapısına da gelmişler. Hemen aradım. Sakın kapıyı açma, sabah ola hayrola. Aradım dedim ki böyle bir olay yaşandı. Bana dediler ki jandarma geldi ama restorana geldi. Evin bulunduğu yerlere gelmedi dediler. Sivil kıyafetli olduklarını söylediler görenler. Sabah tüm misafirlerden özür diledim. Arkadan 3 tane jandarma kıyafetli arkadaşımız geldi. Akşam biz tutanak tuttuk ama tutanağı değiştireceğiz. Herkesin önünde tutulan tutanağı neden değiştiriyoruz. Onlar karakola gitmişler başka bir şey yazmışlar. Sabah getiriyorlar, bunu imzalayacağız. Şuan da kolluk kuvvetleri istedikleri adamlara ceza yazabilir. Bizi de biraz korkutmak lazım salgına karşı tedbirli olmak için. Dedim tutanağı bırakın. Akşam kim bizim evlerimize girmeye çalıştı onu bulun siz diye söyledim. Zaten cezadan korkmuyoruz. Çünkü yatan adam ceza yemez, çalışan adam ceza yer. Her şeyi doğru yapabileceğiz diye bir şey yok. Belki benim başıma gelen birçok kişinin başına geldi sineye çektiler, sineye çekilmemesi gerekiyor. Çünkü ben her zaman şeyi söylerim haklı adam çok güçlüdür. Hiçbir makama karşı bir şüphem yok. Hepsinde şerefli insanlar var elbet ama 5 parmağın 5’i de bir değil sonuçta. Bir çürük elma tüm kasadaki elmaları bozuyor.”
Edirneli İş insanı ve Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski Ağası Altunhan, gerçekleşen olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Altunhan, “Trakya Bölgesi’nde FETÖ konusunun üzerine gidilmiyor. Çünkü ben bunu dillendirdikten sonra bazı kişiler kendini belli ettiler. Keşan ilçesine taşımacılık yapan 4 aracı salgın nedeniyle arttırmak 10 araca çıkarmak istedik. Bunun içinde D4 belgesi almak istedik. Ama hala alamadık. Alt komisyondan onay geldi ama il komisyonundan izin gelmedi. Yayla sahilinde çöplüğü cennete çevirdik. Orman bakanlığından kiraladım orayı, orada verilen bir proje var onun dışına çıkamıyorum. Burada bana dava açtılar. Bakanlıktan onaylı projem var. Bu bakanlıktan onaylı projemdir. Dediler ki burada yanlış binalar yapıyorsun. Tespite geliyorlar 80 bin lira para verdim trambolin aldım çocuklar oynasın diye o trambolini 110 metre alana sahip çelikle inşa edilen binadır yazmışlar. Bu suç değil mi? Bunu da hakimlerimiz savcılarımız doğru zannedecek kendimizi nasıl anlatacağız.” Dedi. (Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK)