Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Edirne Şubesi tekke ve zaviyelerin kapatılmasının 98. Yıl dönümünü yazılı basın açıklaması ile kutladı. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının sebeplerinden olan Şeyh Sait Ayaklanmasını işaret eden ADD yönetimi, “Musul ve Kerkük’ün elimizden çıkmasına sebep olan Şeyh Sait Ayaklanması gibi ayaklanmaların devam etmesi üzerine, tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve bazı geleneksel unvanların kullanılması yasaklanmıştır.” İfadelerinde bulundu.
Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, 30 Kasım 1925 tarihinde yürürlüğe giren 677 sayılı Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun ile tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilerek ve bazı geleneksel unvanların kullanılması yasaklanmasının 98. Yıl dönümünü kutladı. Yapılan açıklamada. “Osmanlı Devleti’nde belli bir mezhep içinde Tanrı’ya erişmek amacıyla tevhide uygun olmayan,değişik yöntemler arayan dini akımlar vardı ve bunlara tarikat deniliyordu.Bu tarikat üyeleri kurucularının uygun gördüğü şekilde çalışır ve onların düşünceleri doğrultusunda yaşamaya özen gösterirdi.İşte bu tarikat üyelerinin bir araya gelerek yaşadıkları ve dini toplantılar yaptıkları yerlere de tekke veya zaviye adı verilirdi.
Dini konularda farklı düşünce sistemleri geliştirerek taraftarlarını çoğaltmaya çalışan bu tarikatlar, zaman içinde dinsel sömürü unsurları haline gelmiş ve devletin esenliğini etkileyecek şekilde siyasal olaylarda etkili rol oynamaya, çıkarları tehlikeye düştükçe halkı ayaklandırmaya koyulmuşlardı. Bu etkinliklerini Cumhuriyetin ilanından sonra da sürdürmeye kalkışmışlardır.” denildi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinden alıntı yapılan basın açıklamasında, ““Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere hayatlarını emniyet eden insanlardan oluşan bir kitleye medeni bir millet nazarıyla bakılabilir mi? Efendiler ve ey millet; biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Biz medeniyetin ilim ve fenninden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz Başka bir şey tanımıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.(Haber Merkezi)