Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK
Emek ve Meslek Örgütleri adına açıklama yapan Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ayhan Fırtına dört yıl önce, Türkiye’yi çatışma ortamının sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşları ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara Garı önünde herkesin umut veren coşkulu birliktelik saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyledi.
Güvenlik açığı olduğunu kaydeden Fırtına “IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen bu kanlı saldırı sonucunda 103 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor” dedi.
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 10 Ekim Davası karar bağlandığını dile getiren Fırtına “9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Dosyaları ayrılan 16 firari sanık hakkındaki davanın üçüncü duruşması 21 Kasım’da görülecek. Katliama ilişkin dava iddianamesi mahkemeye sunulduğu günden itibaren yürütülen soruşturmanın olayı tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğunu ifade ettik. 3 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda cesur bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi. Saldırı sonrasında yaptığı “patlama sonrasında oylarımız yükseliyor” sözleriyle hafızalarımızda yer eden dönemin Başbakanı, geçtiğimiz aylarda “7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası dönemdeki defterler açılırsa birçok siyasetçi insan içine çıkamaz” açıklamasında bulundu. Bu sözler, katliamın siyasal boyutları konusundaki endişe ve iddialarımızın haklılığını göstermiştir. Buradan davanın görülmekte olduğu mahkeme heyetini bir kez daha göreve çağırıyoruz; Bu açıklama hem bir ihbar, hem de itiraf kabul edilmelidir. Başta dönemin başbakanı ve içişleri bakanı olmak üzere dönemin siyasilerini davaya dâhil edilmelidir. Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerini vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz; Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların arkasında hangi siyasetçiler var? Suruç ve Ankara Garı’nda yaşanan katliamların siyasal sorumluları kim? Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır” dedi.
“ESVET DURAN’I SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ”
Fırtına; Bildiğiniz gibi 10 Ekim Katliamı sonrasında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan kararla, Ankara Garı önündeki alana, ‘Demokrasi Meydanı’ adı verildi. Barış elçilerimize yapılan alçak saldırıda yaralanan, o tarihte Tüm Bel Sen Şube Başkanı arkadaşımız Esvet Duran’da hafif yaralanmış, yanı başında parçalanan arkadaşlarından çok etkilenmişti. 25 gün sonra yaşamını yitirdi. Onu saygı ve özlemle anıyor, mücadelemizde yaşatıyoruz. Edirne Belediyesine yıllarca emek vermiş, Barış elçisi Esvet Duran’ı unutturmayacak, ismini verecek bir karar alınması bizleri de mutlu edecektir. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.
Emek ve Meslek Örgütleri adına açıklama yapan Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ayhan Fırtına dört yıl önce, Türkiye’yi çatışma ortamının sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşları ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara Garı önünde herkesin umut veren coşkulu birliktelik saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyledi.
Güvenlik açığı olduğunu kaydeden Fırtına “IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen bu kanlı saldırı sonucunda 103 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor” dedi.
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 10 Ekim Davası karar bağlandığını dile getiren Fırtına “9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Dosyaları ayrılan 16 firari sanık hakkındaki davanın üçüncü duruşması 21 Kasım’da görülecek. Katliama ilişkin dava iddianamesi mahkemeye sunulduğu günden itibaren yürütülen soruşturmanın olayı tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğunu ifade ettik. 3 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda cesur bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi. Saldırı sonrasında yaptığı “patlama sonrasında oylarımız yükseliyor” sözleriyle hafızalarımızda yer eden dönemin Başbakanı, geçtiğimiz aylarda “7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası dönemdeki defterler açılırsa birçok siyasetçi insan içine çıkamaz” açıklamasında bulundu. Bu sözler, katliamın siyasal boyutları konusundaki endişe ve iddialarımızın haklılığını göstermiştir. Buradan davanın görülmekte olduğu mahkeme heyetini bir kez daha göreve çağırıyoruz; Bu açıklama hem bir ihbar, hem de itiraf kabul edilmelidir. Başta dönemin başbakanı ve içişleri bakanı olmak üzere dönemin siyasilerini davaya dâhil edilmelidir. Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerini vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz; Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların arkasında hangi siyasetçiler var? Suruç ve Ankara Garı’nda yaşanan katliamların siyasal sorumluları kim? Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır” dedi.
“ESVET DURAN’I SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ”
Fırtına; Bildiğiniz gibi 10 Ekim Katliamı sonrasında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan kararla, Ankara Garı önündeki alana, ‘Demokrasi Meydanı’ adı verildi. Barış elçilerimize yapılan alçak saldırıda yaralanan, o tarihte Tüm Bel Sen Şube Başkanı arkadaşımız Esvet Duran’da hafif yaralanmış, yanı başında parçalanan arkadaşlarından çok etkilenmişti. 25 gün sonra yaşamını yitirdi. Onu saygı ve özlemle anıyor, mücadelemizde yaşatıyoruz. Edirne Belediyesine yıllarca emek vermiş, Barış elçisi Esvet Duran’ı unutturmayacak, ismini verecek bir karar alınması bizleri de mutlu edecektir. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.