Ülke olarak o kadar sıkıntılı bir döneme giriyoruz ki şu anda gündemimizde olan tek konu artan gıda fiyatları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar oldu. Euro, Dolar, Altın tabiri caizse aldı başını gitti. Dövizin bu kadar yükselmesiyle beraber doğal olarak tepeden tırnağa her şeye zam geldi. Güne farklı bir zam haberiyle uyanmaya başladık. Markete, çarşıya, pazara her çıktığımızda bir hafta önce aldığımız ürünü aynı fiyata alamaz olduk. Ürünlere haftalık olarak zam gelmeye başlarken, marketler etiket fiyatı yenilemekten yoruldu. Döviz kurları böyle yükselmeye devam ederse görünen o ki fiyatlar daha da artacak.
Altın fiyatları ise o kadar arttı ki bir asgari ücretli vatandaşın aylık maaşıyla 3 tane çeyrek altın alma şansı kalmadı. Onu geçtim böyle devam ederse 2 tane çeyrek altın bile alamayacağız bir asgari ücret maaşıyla. Asgari ücret görüşmelerinin Aralık ayında başlaması planlanırken, konuşulan rakamın ise 3 bin 500 TL olacağını söyleniyor. Yani yaklaşık 700 liralık bir artış bekleniyor. Peki bu artışa olumlu bakabiliriz ancak enflasyon bu durumdayken 700 liralık artış sizce kurtarır mı? Bence kurtarmaz. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, gıda bunlara haftalık zam gelirken Asgari ücrete yıllık 700 TL gelecek zam kesinlikle kurtarmaz. Bu arada 700 TL’yi iyi ihtimal olarak düşünüyoruz daha ortada 700 liralık bir zam söz konusu değil. Bu ekonomik sıkıntıdan kurtulmamız yolu ise üretimden geçiyor. Çiftçimiz borç batağına düşmüş durumda bir an önce yeni desteklerle çiftçimiz üretim yapmasını devletin sağlaması gerekiyor. Girdi maliyetleri özellikle gübre fiyatlarına acilen müdahale şart. Yoksa üreticinin tarlasına gübre atması çok zorlaşacak.