Geçtiğimiz hafta 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlandı. Takip ettiğim kadarıyla kurumların temsilcileri gazetecilerle bir araya gelerek günlerini kutladı. Gazetecilerin yaptığı iş itibariyle zorluklar ve şartlar ortada bunu herkes biliyor. Gazetelerin durumu sıkıntılı her geçen gün şartlar daha da zorlaşıyor. Ne yapılması lazım? Yapılması gereken bence halk, yerel gazetelere sahip çıkacak. Abone olarak, büfeden satın alarak, bu gazeteleri yaşatmak zorunda. Aksi takdirde yerel basın yavaş yavaş azalarak yok olacak. Edirne aydın bir kent diyoruz ama maalesef gazetelerine sahip çıkamıyorlar. Esnaflara abone olmaları yönünde çağrıda bulunmak istiyorum. Her esnaf en az 1 gazeteye abone olsun. Mevcut abone olanlar da devam ettirmeleri gerekir ki demokrasinin olmazsa olmazı olan yerel gazeteler ayakta kalsın. Halkın sesi kısılmasın aksine yerel basınla daha gür çıksın…
Gazeteciler günü ile ilgili derlediğim bilgileri paylaşmak istiyorum;
10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü ilk olarak 1961-1971 arasında "Çalışan gazeteciler bayramı" adıyla kutlanmıştır. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirilmiştir. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün tarihi ve basın tarihi açısında kırılması noktası olan olay haberimizde. 4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur. Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar vermişlerdir. Basın gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı. 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başladı ve 1971’de “Çalışan Gazeteciler Günü” halini aldı.