30 Ağustos tüm ülke genelinde olduğu gibi Edirne’de büyük bir coşku ile kutlandı. Ama bu yıl 30 Ağustos’un Cuma gününe gelmesiyle hutbede Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının adının söylenmediği damgası vurdu. Edirne’de bir arkadaşım Cuma namazına gittiğini ve hocanın hutbede Atatürk’ün ismini büyük harflerle söylediğini iletti. Ama ülke genelinde maalesef Cuma hutbesinde Atatürk unutulmuş. Bir de İstanbul’da bir Sinagog’ta ‘Yaşa Mustafa Kemal paşa yaşa’ sesleri yükselirken, camilerde anılmaması gerçekten üzücü bir durum ortaya koyuyor. Bu ülke artık bunları aşmalı diye düşünüyorum. Tüm dünya Atatürk’e saygısını gösterirken, kendi milletinin içinde yapılanlar yanlış işler. Atatürk sayesinde namazımızı kılıyoruz, ibadetimizi özgürce yapabiliyoruz. Bu yapılanlar, sadece Atatürk’e değil, tüm ecdadımıza saygısızlıktır.
Büyük Taarruz’un 97’inci yıldönümünde sabah saatlerinde Atatürk anıtında başlayan kutlamalar, gece fener alayıyla devam etti. Edirne’de bayramların tadı bir başkadır. Halk her zaman olduğu gibi sokaklara dökülerek ecdadı için atası için yürüdü. Ellerinde Türk bayraklarıyla havai fişek gösterilerini izledi. Çocuklarını da yanına alan aileler fener alayında bulundu. Bunlar güzel yurdumun her kösesinde olması gereken görüntüler. Türkiye’de Edirne gibi yerler var ama maalesef çok azınlıkta. Önemli olan geçmişi unutmadan yaad etmek, kutlamak gerekir. Bizim topraklarımız şehit kanlarıyla sulanmış kutsal topraklar. Gerçekten ecdadımızın canını ortaya koyarak, çok ağır bedeller ödenerek elde edilen bu ülkeye sahip çıkalım. Öyle ucuz oyunlara gelmemek gerekir…