Son zamanlarda markette, trafikte, yolda herkesin çok gergin olduğunu görüyorum. İnsanlar makine gibi sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyor, önüne çıkan kişiye karşı da çok öfkeli davranıyor. Bu durumu ilk başlarda öylesine bir gerginlik olarak yorumladım ama sonrasında bu gerginliğin, pandemi döneminin insan psikolojisi üzerinde bıraktığı etkilerden birisi olduğunu öğrendim.
Okuduğum yazılarda gördüm ki her yaştan ve her meslek grubundan bireyler pandemi döneminde normalden daha agresif ve daha sabırsız oluyor. Evde sürekli aynı kişileri görmek, sokaktayken kalabalıktan uzak durmak, ufacık bir gezintiye çıkmak için bile belirli günlerin ve saatlerin olması bu gerginliği daha da tetikliyor.
Üstelik dört duvar içerisinde yaşamak sadece sokakta yaşanan gerginliği değil, aile içi şiddeti ve çocuklara yönelik olumsuz davranışları da arttırıyor. Yetişkin bireyler gerginliklere karşı daha affedici olabilir fakat unutmamalıyız ki sürekli olumsuz davranışlara maruz kalan çocuklar bu problemi öyle kolay atlatamıyor.
Elbette her sorunun olduğu gibi aşırı gerginliğin de tedavisi var. Bireylerin “ben böyleyim” deyip geçmemesi, çevresinde bulunan insanları da düşünmesi gerekiyor. Bu belki psikolojik bir destek, belki biraz kafa dağıtmak için çıkılan küçük bir tatille olabilir. Ama ne yazık ki toplumumuzda psikolojik destek hala çok yanlış anlaşılıyor ve tatile çıkmak için de gerekli vakit yok.
Zaytung’un eski bir yazısında şebeke sularına antidepresan katılması yazıyordu. O yazı gerçek değildi fakat şöyle oturup kalabalığı izlediğimde bu fikir hiç de fena olmazmış gibi geliyor.